ABD soğuk savaş döneminde NATO ülkelerine nükleer füze vermeyi teklif eder. NATO ülkelerinden Türkiye’den başka gönüllü çıkmayınca ABD, Rusya’ya gözdağı verecek nükleer başlıklı füzelerden 15’ini Türkiye’ye 1961’de teslim etti. Her bir nükleer başlık 1.44 megaton kapasitesiyle Hiroşima’ya atılan bombanın 100 katı gücündeydi. Türkiye’nin bu füzeleri kullanacak yeterli bilgiye sahip elemanı olmadığı için 2000 personel Amerika’da eğitim görmüş 18 Nisan 1962’de ise tamamen Türkler tarafından bir füze deneme amaçlı fırlatılmıştır.
Orta menzilli balistik füze’nin İngilizce kısaltması IBRM olunca füzelere de “İbrahim II” kod adı verildi. “İbrahim I”in olup olmadığı ise araştırmalarda ortaya çıkmadı. İbrahim’e dönüşen füzelerin ilk partisi ve ilk fırlatma rampası İzmir Çiğli’de 6 Kasım 1961’de faaliyete geçti. Füzelere Türk bayrakları çizildi. 1962’de bütün ibrahim’ler operasyonel hale geldi. 22 Ekim 1962’de füzeler tamamen Türk ordusuna devredildi. İBRAHİM’ adı verilen Jüpiter füzesinin 1963 yılında Çiğli’de sökülmesine az bir zaman kala çekilen fotoğrafında üzerinde Türk bayrağı vardı. Resimde net gözükmese de bayrağın altında bir ok ve nükleer bombanın patlamasından sonra ortaya çıkan mantar bulutu çizimi de bulunuyordu. Aynı ay ABD ile Küba arasındaki krize Rusya da müdahale edince füze krizinin çözüm anlaşmasına Türkiye’deki füzeler de girdi ve bir süre sonra füzeler söküldü. Türkiye İbrahim’lerin sökülmesine dirense de ABD’nin daha çok modern silah vermesi karşılığında füzeler söküldü.
Türkiye’deki füzelerin başından ilginç olaylar da geçti. Füzeler açıkta durduğu için çevredeki köylüler ne olduklarını soruyordu. Onlara füzelerin minare olduğu anlatılıyordu. ABD Senatosu bir araştırma için geldiği Çiğli’de bir füzenin motoruna bir kurşun isabet ettiğini de ortaya çıkardı. Bir füzenin de elektrik bataryasının patladığı ve kontrol panelinin bozulduğu anlaşıldı.
Kaynak: www.radikal.com