Sır; Paylaşılmayan ya da saklanan gizli bilgi, kimseye söylenmemesi gereken şey.
“Anladılar ki
Bütün sırlar zamansızdı
Tıpkı bütün ölümler gibi.”
Zeynep Nilgün Gökçeöz
Romen yazar Panait İstrati Arkadaş isimli kitabında sır için şöyle der;
“Bir sırrı içinde sakladıkça o senin kölendir. Bir başkasına söylediğin anda sen onun kölesi olursun.”
Sır; Batınilikte ibadet anlamına gelirmiş. Kişi sırrını öyle saklamalıymış ki, o kişinin sırrının ne olduğu değil, sır sahibi olduğu bile bilinmemeliymiş.
“Mutlu Aşk Yoktur” şiiri ile tanınan Fransız şair Louis Aragon der ki;
“Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları
ölmek daha kolaydır sevmekten…
bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
sevgilim.”
Sır kadar ağır bir şeyin yükünü insanın üzerine alması için: sonsuza kadar büyük bir kayayı bir tepenin en yüksek noktasına dek yuvarlamaya mahkûm edilmiş kral Sisifos mu olmak gerek? Sisifos, tam tepenin doruğuna ulaştığında, kaya her zaman elinden kaçar ve Sisifos her şeye yeniden başlar.
İtalyan şair Cesare Pavese intiharından önceki gün, “Artık sabahı da kaplıyor acı” diye kısa bir not düşmüş. Sır hakkında da şunları yazmış;
“sevdiklerinden onları ne kadar çok sevdiğini saklamak zorundasın…
yoksa onları kaybedersin.”
Yalnız kaldığında insanın düşünmek istemediği sırları olur. İşte o sırlar kimseye söylenmeyecek, kimsenin bilmemesi gereken ve son nefese dek korunacaktır. Bazen hayallerde sır olanlar geçer ve biter tüm zamanlar.
Bir sırra sahip olmak kimi zaman tehlike çanlarının işitilir hale gelmesidir. Sonrasında eklenen her sır çan sesinin şiddetini giderek arttırır. Öyle ki: İlk sırrın üzerinden öylesine uzun zaman geçip, araya o kadar yeni sır eklenince yeni bir hayatı olur kişinin. Sırların örgütlendiği “gizli hayat.”
Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılan ve 1943’de yayımlanan Küçük Prens isimli kitabında bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır;
“Hoşça git” dedi tilki. “Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreği ile baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı. “Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
Ölümün sıradanlaştığı pandemi döneminde hayatın bizden yana olmayan zamanlarını yaşıyoruz. Nefes almamızı sağlayan şiirler, renklerin ve seslerin arasında dans ediyor. Bazen görünmez hakikatler, hakikatlerin en hakikisi oluyor.
“Hakikat omuzlarımda dilimde ve
belimde
beni anlamayan her kişi için bir sır…”
Hamdi Oğulhan Tünay
Acımızı dile getirmekten utanır olduğumuz; kötülüğün sır olmadığı günümüzde,
Sevgili oğlum Doğa Tokuçoğlu;
“Ne kadar anlatılmamış hikâye
ne kadar çok hatıran var
içim daralıyor kalbimin yarısı
ağırlaşarak sürüyor acım
sır olup gittiğin günden beri
yüzyıllık yalnızlığı yaşıyorum”