1920 yılının Nisan ayının 23’üncü Cuma günü…
Sabahın erken saatleri…
Bir binanın önünde yüzlerce insan …
Tarihe tanıklık ve bizzat tarihin kendisini yaşama anı …
Ankara’ya günlerdir akın vardı . Anadolu’nun dört bir yanından her türlü gizli yollarla yapılan bir akındı bu. Saatler ilerledikçe kalabalık artıyor. Halk ,askeri ve mülki yetkililer, kumandanlar, Kuvay-ı Milliye mensupları , din adamları , yaşlı ,genç,esnaf ,tüccar…
Milli Mücadeleyi destekleyen kim varsa ve kim gelebilmiş ise orda .
Haklı bir bekleyişti bu .
Bir Cuma Sabahı
Çok değil 2 gün önce haberdar edilmişlerdi …
Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat tebliği idi. Bu tebligat milli mücadele safında olan illere ,komutanlıklara ve sivil halk temsilcilerine 21 Nisan günü gönderilmiş ve 23 Nisan işaret edilmişti.
Mustafa Kemal Paşa bizzat Cuma gününü seçmişti. Önce Cuma namazı kılınacak , Anadolu’nun dört bir yanında aynı anda hutbe okunacak, milli mücadele ve meclis için dualar edilecekti.
Anadolu’yu yeni bir devlete ve devre hazırlıyordu Mustafa Kemal …
Bir Türk Geleneği
21 Nisan günü dört bir yana gönderilen tebligatta ,hatimler indirilmesini istiyordu Paşa.
2 gündür Kuran ve Buhari hatimleri okunuyordu. Buhari hatimi okunması bir Türk devlet geleneği idi .
Son hatimin son duası ,son suresi de meclisin önünde tamamlanacaktı.
Saatler ilerliyordu. Öğle vakti yaklaşmıştı . Birinci meclis binasının önünde toplananlar yavaş yavaş Cuma namazı için Hacı Bayram-ı Veli camine geçmeye başladı. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının isteği buydu.
Cuma namazından önce salalar yükseldi minarelerden. Hutbe okundu. Namaz kılındı ve dualar edildi.
Bir Yürüyüş
Ve namazdan sonra bir yürüyüş başladı .
Mustafa Kemal ve arkadaşları ,sivil ve askeri görevliler,halk ile karışmış halde yürüyüşe geçtiler. Ellerde bayrak dillerde ise tekbir ve salavatlar …
Cami’nin imamının elinde Sancağ-ı Şerif ve üzerinde ise Sakalı Şerif vardı. Havaya kaldırmış halde Mustafa Kemal’in yanında yürüyordu.Meclis binasına yaklaşıldıkça kalabalık çoşuyordu. Binaya yaklaştıkça Mustafa Kemal Paşa’nın önü açılıyor öne geçmesi isteniyordu.
O yürüyor millet yürüyordu ardından.
Hatim İle Açılan Bir Meclis
Meclisin önüne gelindiğinde adak kurbanlar kesildi. Dualar edildi. Ve günlerdir okunan ,indirilen hatimlerin en sonuncusunun son suresi de meclis binasının önünde tamamlandı …
Ve artık eller göğe kaldırılmıştı. Son bir dua edildi ve meclis resmen açıldı.
Mustafa Kemal’in yanında ve ardında, vekiller binaya girmeye başladılar.
Çift Başlı Bir Kartal Gibi
Açılış Sonrası Halk Selamlanıyor
Saat ” 13 : 43 “
Anadolu bozkırının tam ortasında ,çift başlı bir kartal gibi yükselen ” milli egemenlik ” kanatlarını açmıştı artık.
Vekiller ,okullardan getirilen tahta sıralarda , kahvelerden toplanan lambaların altında oturmaya başladılar.
Saat ” 14 : 00 “
Türk Devlet teamülleri ve töresi gereği , Mustafa Kemal’in de önerisi ile o gün meclisteki en yaşlı üye olan Sinop vekili Şerif Bey , geçici başkan seçildi. Kürsüye geçtiği sırada hemen 2 katip vekil de belirlenmişti.
Tarih yapanlar ,tarihi kayıt altına alıyordu…
Şerif Bey ilk meclisin ilk hatibi olmuştu. Kader ,ona tarihteki bu yeri vermişti . Kısa ,duygulu ve gururlu konuşmasını bitirdiğinde vekiller coşku içinde bu ihtiyar delikanlıyı ayakta alkışlıyordu.
MUSTAFA KEMAL PAŞA
Ertesi gün…
Yani 24 Nisan 1920…
1’i gizli 5 oturum yapıldı o gün.Ve artık Mustafa Kemal Paşa’ya konuşma sırası gelmişti.
Tarihi bizzat yazanlar,çağlar ötesine seslenecekti.
Milli Mücadele’nin reisi bu güne nasıl gelindiğini anlattı önce.Gün gün neler yaptıklarını ve daha da neler yapmayı planladıklarını tek tek anlattı vekillere.Çünkü onun bir derdi vardı .O bir şeyleri arıyordu.
Senden, benden ,bizden, onlardan öteleri …
Mustafa Kemal konuşmasını şöyle sonlandırıyordu :
” Artık Vatan’ın mukadderatına Büyük Millet Meclisi’miz el koymuştur.Bundan sonraki icraatlar ancak yüce meclisimizin kararları ile yerine getirilecektir. Millet, vekil olarak sizleri seçmiştir. Sizin üzerinizde bir kuvvet yoktur. Meclisin üzerine düşen evvela milli mücadeledir. “
Ve şimdi meclisin yeni başkanı seçilebilirdi. Hemen oylamaya geçildi. Ankara mebusu Mustafa Kemal Paşa 110 oy ile meclisin reisi seçildiğinde , o mütevazı başkanlık odası onun için çoktan tahsis edilip hazır edilmişti …
İlk Talimat
Tebrikleri kabul eden Mustafa Kemal derhal çalışmaları hızlandırmak istiyordu. Artık gün bu gündü. Odasına geçti ve ilk talimatını verdi :
” Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve bundan böyle tüm icraatların yalnızca Ankara’daki meclis kararı ile yerine getirileceği bütün Avrupa devletlerine nota ile bildirilecek. Metni hazırlayın. Ben imzalayacağım. “
Olağanüstü dönemin ,olağanüstü bri hamlesiydi bu meclis.
Yüzlerce yılda bir, milletlere nasip olan bir liderin ” Kurtuluş ” yolundaki büyük ve kesin hamlesi …
Kolay olmadı. Yufka yüreklilerle asla aşılamayacak olan bir çetin bir yoldu bu .
Kurtuluşa giden kutlu bir yol …
2 küçük odun sobası vardı bu meclisin ama yüreğinde ” Kurtuluş Ateşi ” yanan bir de reisleri ve vekilleri …
Yıl 2020
Olağanüstü dönemlerden geçiyor insanlık ve ülkemiz.
Salgınlar, afetler, terör, çatışmalar, savaşlar, eşitsizlik, adaletsizlik, haksızlık, yoksulluk, açlık ve müthiş bir yozlaşma .
Ve her biri ile ayrı ayrı bizleri bekleyen bir savaş…
Tüm insanlık ve milletimiz için hiç unutulmayacak bir yıl olacak bu, orası kesin.
Kimimiz hayatta ve ayakta kalmayı başarabilecek, kimimiz başaramayacak . Elindekini kaybedecek bazılarımız .
Bazılarımız elindekilerden daha manalı şeyler kazanarak çıkacak bu mücadeleden.
Yaşam tarzımız ,hayata bakışımız ,oturup kalkışımız bile değişecek belki de.
Ama bütün bunlar gelip geçecek.
Ve geriye 2020 yılının bizim için asıl ve ebedi anlamı kalacak .
İşte ona sımsıkı sarılacağız : ” Milli Egemenlik ve Hürriyet.”
İstikamet : Kurtuluş
İşaret : Büyük Millet Meclisi
Parola : Ya istiklal Ya Ölüm
…