Her ne kadar soyut bir kavram olsa da bizi var ettiğine inandığımız ruhun bir ağırlığı var mıdır?
Yaşadığımız içsel buhranı onunla bağdaştırdığımız, organlarımıza bahşettiğimiz oksijenden ona da ayırdığımız bizi maneviyattan maddiyata taşıyan ruhumuzun bir ağırlığı olsaydı onca içsellik ne kadar ederdi?
Öldükten sonra vücuttan kaybedilen, filmlere ve araştırmalara konu olmuş 21 gramdan biraz bahsedelim.
Eksilen bu 21 gramı mânen değil de biyolojik bakımdan inceleyecek olursak söz konusu durum; ruhun bedenden ayrılma ve bedenin canlılığını yitirme sürecenin aynı anda olmamasından kaynaklanır.
Ruh ve beden birbirinden ayrılmış olsa da vücudun bazı yapım ve yıkım işlemleri devam eder. Ölürken kasılan vücut bir süre sonra kendini salar ve sıvı kaybeder.
Bilim dünyası 21 gramı bu şekilde açıklamaktadır ancak bu konuda sahnelenmiş olan “21 Grams” filmi ruhani boyutu ele almış ve kaybın, insanın yaşanmışlıkları olduğu mesajını vermiştir.