Toplumumuzda birçok hastalık gibi ruhsal hastalıklara sahip bireyler de damgalanmakta ve ötekileştirilmekte. Oysa biz onlara içgörü kazanmaları ve hayata dönmeleri konusunda yardımcı olursak nasıl işler başarabileceklerine inanamayacağız. Bu yazıda Sakarya Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tedavisini sürdüren “Şizofreni” ve “Bipolar Duygulanım Bozukluğu” olan hastaların kendilerini sanata nasıl adadıklarından ve neleri başardıklarından bahsedeceğiz.
Bu merkezde hastaların tedavileri psikologlar ve hemşireler tarafından sürdürülürken; resim, seramik, beden eğitimi, müzik alanlarında akademik branş öğretmenleri tarafından da el becerileri geliştiriliyor. Çeşitli alanlarda uğraş verirken hastalıklı düşüncelerinden uzaklaştıklarını, hayata karşı motivasyon kazandıklarını ve iyi hissettiklerini de açıkça gözlemlemek mümkün. Onlar zaten ayrışmaya çok müsaitken bu çalışmalar onların hayata küskünlüklerini en aza indirmekte çok yararlı olmuş. Bir sergi açacak kadar eser ortaya koymalarından bu işi ne kadar sevdiklerini anlayabiliriz.
Bu çalışmaları yaparken kimisi sanrılarından (Sanrı(Hezeyan)= Gerçekte var olmayan şeyleri görmek, işitmek gibi dayanaksız algılama), kimisi toplumsal sorunlardan, kimisi ailesinden etkilenmiş fakat hepsinin bir hikâyesi var ve bu hikâyeleri kendilerinden dinlemek etkiyi çok daha fazla arttırıyor.
Balkanlarda yaşanan zulümden etkilenerek yapılan bu eser en özellerinden. Tüm ailesini ve sevdiklerini kaybetmiş bir “dede”yi temsil ediyor. Hastamız aynı zamanda bu eseri kendi yaşlılığım diye tasvir ediyor.
Hastamız bu eseri kimyasal ve biyolojik savaşlardan, nükleer silahlardan etkilenen insanları düşünerek yaptığını anlattı. Asıl amacı toplumun acılarını hissetmek ve farkındalık yaratmak adına bu acıları sanata dönüştürmek.
Bir hastalarımız da görsel halüsinasyonlarından etkilenerek bu eserleri ortaya koymuş.
Hastamız burada anne ve babasının zihninde kalan son halini resmetmiş.
Hastamız burada kötülüklerden arınmış, kulakları olmayan, dingin birini anlatmış.
Hastamız burada çocuk istismarlarına ve cinayetlerine dikkat çekmek istemiş.
Hastamız burada derilerini endüstriyel alanda kullanmak adına öldürülen foklara dikkat çekmek istiyor.