Emin Murat Kılıç’ın yazıp yönettiği ödüllü bir kısa film ‘Nefesini Tut’. Psikolojik bir rahatsızlık; belki de velinimet denilebilecek bir sorunla karşı karşıya gelen Güray, psikoloğundan yardım almak ister ama belki de bunu bir avantaja çevirmek için hayatında olan her şeyi bunun üzerinden denemeye başlar. Bu rahatsızlık Güray nefesini tuttuğu an nükseder. Nefesini tuttuğu an dünya üzerinde yalan kalmaz. Herkes aslında içerisinde geçirdiği düşüncelerle Güray’ın sahnesindelerdir. Güray bu yeteneğini belki de en sevdiğiyle; ağır bir gerçekle karşılaşarak öder.
Fakat ne demek burada nefesini tutmak?
İnsan nefes ile yaşar. Yani öylesine değil bu. İnsan bir nefestir tekrar teslim edene kadar. Bu bir yaratıcıya inanmak ve ya inanmamakla da alakalı değildir. Kendinizi bir aygıt gibi düşünseniz dahi sizin bir etkin süreniz vardır. Bu da nefes. Nefes aldığımız sürece varız ve bu süreç içerisinde mutlu olmak için yaşarız.
Nefes kesildiği an hayat durur. Zaman artık bitmiştir. Güray aslında nefesin bittiği anı aslında duraklattığı her an yakalamış ve gerçeği de çözümlemiştir.
Bu hayatta gerçek olan değişmez. Gerçek olan size nefesi emanet edendir. Her rüzgar değişir fakat ağaca tekrar can olan rüzgar asla değişmez. O hep aynı yönden eser.
Nefesinizi tutun ve izleyin.