Le Ballon Rouge

Sinema tarihinin unutulmaz kısa filmi: La Ballon Rouge

İnsan yaşamının en aykırı evresi çocukluktur bence. Yaşamın en yaratıcı, en doğal  ve en sınır tanımaz bölümünü oluşturur çocukluk. İnsan büyüdükçe, var olan hayal gücünün sınırları daralır. Bu durumun pek çok sebebi vardır aslında, toplumun dayattıkları ve hayatta kalma çabası gibi. Kısa film, konu olarak bu durumu esas alıyor diyebiliriz.

Filmin en can alıcı noktası da işlenen konunun tartışmaya açık olması belki de. İzleyenler arasında filmin anlatmaya çalıştıkları bir tartışma konusu diyebiliriz. Bakış açısına göre, ne gördüğüne ve/veya ne görmek istediğine göre değişiklik gösteriyor.

Pascal ve Kırmızı Balonu

Kısa filmde, küçük çocuk Pascal’ı görüyoruz. Pascal, bulduğu kırmızı balonu ile Paris’in arka sokaklarında dolaşıyor. Pascal’ın kırmızı balonu biraz hınzır olsa da izlerken eminim siz de ona sahip olmak isteyeceksiniz. Pascal ve balonunun Paris’in arka sokaklarında yaşadıklarını, bir çocuk bakış açısıyla ele alıyor yönetmen.

Benim görüşüme göre, filmde izlediğimiz çocuk ve balonu, insanlığa karşı mücadele ediyor. Balonun temsil ettiği olgu, çocuklukta sahip olduğumuz yaratıcılık, mutluluk ve hayal gücü. Herkesin sahip olmak istediği bu yaratıcılığı aynı zamanda herkes yok etmek istiyor. Filmin bu kadar etkileyici olmasının sebebi de yaşamda karşımıza çıkan bu mücadeleyi tanıyor olmamız.

En İyi Özgün Senaryo!

La Ballon Rouge, Fransız film yapımcısı Albert Lamorisse tarafından 1956 yılında çekilmiştir. Lamorisse bu film ile En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ödülünü kazanmıştır. Film 36 dakika sürüyor ve içerisinde yok denecek kadar az diyalog içeriyor. Albert Lamorisse, kısa filmi kendi çocukları ile çekmiştir.

Oyuncular

Pascal Lamorisse

Sabine Lamorisse

Georges Sellier