Özellikle ülkemizde bazı kesimler, animasyon filmlerinin sadece çocukları eğlendirmek için yapıldığını sanıyor. Bu yazımızda sizlere bir film üzerinden bu önyargıyı sorgulatmaya çalışacağım.
2012 yapımı bir animasyon olan Lorax, gayet tatlı bir hava içerisinde geçen bir mücadeleyi anlatıyor.
Kısaca anlatacak olursak; Doğal ağaçların yerini yapay ağaçların aldığı ve insanların bunu asla yadırgamadıkları -hatta yapay ağaçların daha iyi olduğunu düşündükleri- bir şehirde başlıyor hikayemiz. Kötü kalpli zengin iş adamı havayı iyice kirletip insanlara temiz hava satmayı planlamaktadır.İnsanlar ise doğal ağaç ve çiçekleri yıllar önce unutup bu yeni hayata alışmışlardır bile.Ancak hikayemizin kahramanı hoşlandığı kızın gerçek bir ağacı olması istediğini öğrenince onu etkilemek için gerçek bir ağaç bulma derdine düşer.Bundan haberdar olan iş adamı ise bu genci durdurmaya çalışır.Genç, çıktığı bu macerada geçmişte yaşanan bazı olayların perde arkasını öğrenir ve insanlara yeniden doğa sevgisini aşılamaya çalışır.Filme ismini veren Lorax ise ormanların koruyucusu pofidik ve bıyıklı bir karakterdir
İçinde bulunduğumuz zamanda çevre kirliliği bu derece artmışken ve bazılarının bu soruna karşı duyarsız kalmasını hayretle izlerken bu filme en çok yetişkinlerin ihtiyaç duyduğunu daha iyi anlıyorum. Doğaya neden ihtiyacımız olduğunu, ona zarar vermeden nasıl yaşamamız gerektiğini anlatan bu animasyon unuttuğumuz erdemleri bize nazikçe hatırlatıyor.Ve her ne kadar görmezden gelsek de aslında çevre kirliliğinin insan yaşamını çok kötü etkilediğini gözler önüne seriyor. Bizler doğayla bir bütünüz ve yapmamız gereken ona saygı ve sevgi göstermektir.
Yani bazılarının düşündüğü gibi her animasyon filmi sadece çocuklar için yapılmamıştır. Biz büyüklerin(!) de onlardan öğreneceği daha çoook şey var.