Kendine Aşk Mı Nefret Mi?: Narsisizm

Narsisizmin Türk Dil Kurumu’na göre karşılığı “özseverlik”. TDK, özseverlik kelimesini  “kişinin kendi bedensel ve ruhsal benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık, narsistlik, narsisizm” olarak tanımlamış.

Narsisizm kelimesi ise Yunan mitolojisinde bir kahraman olan Narkissos’tan geliyor. Narkissos su içmek için nehire yaklaştığında yansımasından kendi yüzünün ve vücudunun güzelliğini görmüş. Daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında büyülenmiş. O zamana kadar kimseyi sevmediği kadar sevmiş kendi yansımasını. Kendini izlemekten ne yemek yiyebilmiş ne su içebilmiş. O nehrin kenarında kendini izleyerek ömrünü tüketmiş. Öldükten sonra ise vücudu nergis çiçeklerine dönüşmüş. Narkissos’un hikayesine baktığımızda narsisizm hakkında fikir sahibi oluyoruz fakat hep mi patolojik bir durum bu narsistlik?

-Hayır.

Birincil Narsisizm’de erken bebeklik dönemini ele alıyoruz.  Bebekler dış dünyayla ilişki kuramazlar çünkü onlar için tek gerçek kendileri ve kendi ihtiyaçlarıdır. Bu dönem gerçek bir nasistlik durumudur.

Büyüdükçe dış dünya ile ilişki artar. Nesne sevgisi ve nesnel düşünce önem kazanır fakat insan belli bir ölçüde narsist kalır. Görece kendini en az seven insan bile bu duyguya sahiptir. Bu da İkincil Narsisizm’dir.

Kişinin narsisizmi, o kişinin akıl sağlığı ve toplum için makul oranda değilse o zaman Narsistik Kişilik Bozukluğu’ndan söz edebiliriz. Freud narsisizmi “dış dünyadan soyutlanan libidonun (cinsel enerji) egoya (ben) yönlendirilmesi” şeklinde açıklamış.

Bu kişiler;

Onlardaki bu büyüklük fantezisini gözlemlemek mümkün olsa da sevgiye aç, değersiz ve kötü hisseden zayıf taraflarını görmek zordur. Bu zayıflık utanç duygusu yaratır. Aslına bakarsak büyüklük fantezileri ve toplumdan aldıkları takdir dışında hayattan pek keyif almazlar. Bunlar olmadığında öfkelenir, saldırganlaşır hatta depresyon gözlenebilir ama bunu da göstermekten çekinirler.

Exit mobile version