New York Times En Çok Satanlar listesinde bir numara olan ve hakkında çok konuşulan The Help kitabından sinemaya uyarlanan film, 1960’lı yılların Amerika’sında kanunlara dahil edilmiş insan hakları ihlallerini ve ırkçılığı konu alıyor. Türkçeye Duyguların Rengi olarak çevrilen filmin yönetmenliğini Ma ve Trendeki Kız filmlerinin yönetmeni Tale Taylor üstlenmiştir.
Aibileen, Minny ve Skeeter isimli iki siyahi bir beyaz olmak üzere üç kadının toplumun katılığına savaş açmasını anlatan filmin Umut dolu, yerinde güldürmesi ve yürek burkuyor olması bir kenara; değişim yaratabilmekle ilgili evrensel bir film.
Irkçılığın hala bölgesel ya da mental olarak sürdürüldüğü dünyamızda izlenmesi ve hatta izlettirilmesi gereken bu filmden bazı alıntılarla yazımızı sonlandırıyoruz.
Beyazlara yaptığın yemeklerin tadına başka bir kaşıkla bakacaksın. Ağzına soktuğun kaşığı tencereye soktuğunu görürlerse hepsini çöpe atarlar.Kaşığı da öyle. Her gün aynı fincanı,aynı çatalı,aynı tabağı kullanacaksın.Onları dolaba kaldıracaksın ve beyaz kadına buraya koyacağını söyleyeceksin. Yapma da gör gününü. Beyazlara kahve ikram ettiğinde tepsiyi önlerine koy,elini uzatma çünkü fincanları ellememen gerek . Çocuklarına vurmayacaksın.Beyazlar çocuklarını kendileri dövmek isterler. Son olarak küstahlık etmek yok.
O gün Jackson’da on sekiz kişi öldü. Onu beyaz sekizi siyahi. Tanrı, bir kasırga yaratmaya karar verdiyse insanların derisinin rengine aldırış etmez.
İyi seyirler. 🙂
