Psiko-Absürd Kitapların Yazarı Alper Canıgüz ve Eserlerine Bakış
“Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.”
Her okuyucu hatırlar bence Alper Canıgüz ‘ün diliyle tanıştığı günü. Ben henüz 19 yaşındaydım ilk kez okuduğumda. Üniversite’de bir hocam hediye etmişti “Cehennem Çiçeği” kitabını. Öğretmenler böyledir, hayatınızın gidişatında çok büyük izler bırakırlar; fikirleri, öğrettikleri ve bazen sadece hediye ettikleri bir kitapla.
Alper Canıgüz’ün kitapları hayatınızı değiştirecek demek çok yanlış olur. Ama okumayı seven bir insansanız ne demek istediğimi anlayacaksınızdır. Alışılagelmiş bir dil göremeyeceğiniz kitaplar, tanıdığınız standart kalıpların dışına çıkmış absürt bir yazım tarzına sahip.
Bizler, Alper Canıgüz kitapları için polisiye tarzında diyebiliriz fakat Alper Canıgüz kendi kitaplarını “psiko-absürd romantik komedi”, “pedo-kriminolojik kara komedi” gibi sözlerle tanımlamayı tercih ediyor.
Kitaplar, içeriğinde kara mizah esintileri barındırıyor. Okurken en hüzünlü anlarda gülecek bir şey bulabilirsiniz. Bu yüzdendir Canıgüz kendisinin “kahkalarla ağlatan ve hıçkırıklarla güldüren yazar” olarak tanıtılmasını istiyor. Verdiği bir röportajda, kitaplarının yüksek dozda mizah içermesiyle ilgi sorulan soruya da şu şekilde cevap vermiştir:
“Mizahın, insan varoluşunun temeline dokunan bir tarafı var muhakkak ki. Bunu da, düşünmekten önce, tecrübe ediyorsunuz; neden böyle oluyor diye kafa yormak sonradan gelen bir şey. Bu konuda çok yaklaşım var, ben şahsen Bergson’un açıklamasına önemli ölçüde katılıyorum: “Gülmek, katılığın cezalandırılmasıdır.” Bir sanat eseri, var olan inançlarınızı pekiştirdiği, sizi onayladığı için değil, daha ziyade şartlanmalarınızı sorgulamanızı sağladığı için değerlidir. Bu yüzden sanat alanında iktidar ve itibar ekseriyetle doğru orantılı değildir. Diyelim, mizah üzerinde tahakküm kurmaya çalışmak ironik biçimde sizi onun malzemesi haline getirir.”
Alper Canıgüz Kimdir?
Alper Canıgüz, 13 Şubat 1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Özel Darüşşafaka Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunudur. Henüz lise dönemlerinden itibaren öyküleri dergilerde yayımladı. Bir süre yayınevlerinde çevirmenlik yaptı, daha sonra üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. İlk kitabı “Tatlı Rüyalar” 2000 yılında yayımlanan Alper Canıgüz, Almanya’da 3 ayda bir yayımlanan dünya edebiyatının en iyileri listesine giren ilk Türk yazardır.
“Alper Canıgüz bu kitabı (Tatlı Rüyalar) düşlemeye başladığında, biz farkında olmadan bizi de bu işe ortak etmiş. Üstelik tatlı bir rüya bu. Zarif ayrıntılarla örülmüş, anti-psikiyatriye saplanıp kalmadan psikiyatriye gülebilen, kolaya kaçmadan güldürebilen, içindeki karmaşıklığı zekice çözen ve kendini keyifle okutan bir rüya.” Şenol Bezci
Küçük Varoluşçu Alper Kamu
“Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.”
Alper Kamu karakteri, Canıgüz kitapları arasında insanı en çok etkileyen karakter diyebilirim. Alper karakterini “Oğullar ve Rencide Ruhlar” kitabında tanıdık ve daha sonra hikayeleri devam etti. Kitapları okuduğunuzda çok şaşıracaksınız Alper’in 5 yaşında olduğuna. Evet henüz 5 yaşında Alper Kamu, “küçük varoluşçu” kendini şu şekilde anlatıyor “Oğullar ve Rencide Ruhlar” kitabında: “Her gün birkaç saatini divanın altında geçiren, mahallenin delisini ruh kardeşi gören, gırtlağı kesilmiş bir ceset karşısında kılı kıpırdamayan, yirmilik kızlarla ilgili fanteziler kuran, silah ve alkol düşkünü bir velet. Canavarın küçük bir çocuk olarak portresi! Yeniden doğmuş Rasputin.” İşte Alper Kamu, 5 yaşında bir dâhi.
Alper Canıgüz Kitapları
- Tatlı Rüyalar (2000)
- Oğullar ve Rencide Ruhlar (2004)
- GizliAjans (2008)
- Cehennem Çiçeği (2016)
- Kan ve Gül (2017)