Şairler, şiirler ve aşklar insanın tutkuyla bağlandığı simya. Ademoğlu var olduğundan beri sevmiştir. Kiminin sevgisi başka bir insanın dünyaya gelmesine neden oldu, kimi ise yaşadığı aşkla kendinin bir üst versiyonunu yaratmıştır. Bazılarının belki de artık konuşmaya mecali kalmamıştı ve böylece sözler mürekkebe dökülmeye başladı. Ama ne olursa olsun insan var olduğundan beri sevdi, sevişti ve şiirler yazdı. Gelelim asıl konuya dünyada bilinen ilk şair, Enheduanna.
Dünyanın ilk şairinin bir kadın olduğunu biliyor muydunuz? Hatta kendisi bir tapınak rahibesiydi. Fatma Aliye Topuz ilk kadın romancımız, kendisi ilk romanını yayımlarken takma ad kullanmıştı, zamanının öncesi ve sonrasındaki birçok kadın gibi. Fakat Enheduanna şiirsel bir kompozisyona adını yazan ilk kadındı.
Akad kralı Sargon’un kızı olarak dünyaya gelmiştir. Kendisi ve eserlerinden 1925’lerde yapılan kazılar sayesinde haberimiz oldu. Arkeologların bulduğu 50 tableti birleştirerek Enheduanna’yı günümüzde bilinen ilk şair yapmıştır. Sadece şiir yazmıyor kadınlara yazı yazmayı öğretiyordu. Kendisi hakkında pek bir bilgiye sahip olamadığımız şair Enheduanna’nın Eserleri Pensilvanya müzesinde sergilenmektedir.
Başkaldıran bir dağın yola getirilmesi
Saygı göstermeye dağda
Bitkileri lanetledin
Onun yüce kapısını küle çevirdin
Onun nehirlerinden kan akıttırdın
Onun ordusu sana gönüllü tutsak oldu
Dağılan güçleri isteyerek sana geldi
Onun güçlü adamları isteyerek önünden geçit yaptılar
Kentin eğlence yerleri kargaşalıkla doldu
Onun delikanlıları tutsak olarak sana getirildi. Enheduanna