Gökhan Türkmen; ilk olarak “Büyük insan” ile girdi hayatımıza. Çok kısa zamanda geniş bir dinleyici kitlesine sahip oldu. Müzik dinleme platformlarının bu denli yaygın olmadığı 2000’lerin henüz başında herkes onun isminden bahsediyor, ünü kulaktan kulağa yayılıyordu. Gökhan Türkmen o günden beri aralıksız üretmeye devam etti. Hep yeninin ve kalitenin peşinde oldu. Her geçen yıl müzik dünyasında yerini daha da sağlamlaştırdı.12 yıla 5 albüm, 2 EP, 20 single sığdırdı. Film tadında klipleri, şarkılarının huzur dolu sesi ve sosyal projelerle edindiği saygın yer ile Gökhan Türkmen artık bir marka.
Gökhan Türkmen ile 19 Kasım tarihinde yayınlanan “Romantik” albümü üzerine özel bir sohbet gerçekleştirdik. Bu röportajın sizlere ulaşmasında emek veren Sema Sepin ve yazarımız Efe Yel’e teşekkürlerimle Absurdizi ailesine özel Gökhan Türkmen röportajımız sizlerle.
Öncelikle 4 yıl aradan sonra yayınlanan Romantik albümü için tebrikler. Genel çerçevede müzikseverleri nasıl bir albüm bekliyor?
Gökhan Türkmen: Teşekkür ederim. Beni daha yakından tanıyacakları, genel olarak duygularını daha yakından hissedecekleri bir albüm olmasının yanı sıra 10 parçalık akustik gitar, jazz, akustik rock ve country tınılarının yer aldığı keyifli bir albüm diyebilirim.
Albümün adına yakışır hikayeleriniz de var. “Aşk” şarkısı bu noktada sizin için çok özel bir yerde olmalı. Şarkının macerasını sizden dinleyelim isteriz. Eşiniz Sinem Hanım’la eş ve iş arkadaşı olmak size neler hissettiriyor?
Gökhan Türkmen: Sinem’le 20 yılı aşkın süredir birbirimizin hayatlarına dokunuyoruz. Eşim olmasının yanında yaratıcı ve güçlü bir iş arkadaşım. Onun vizyonuna her zaman güveniyorum. Gerek sosyal yaşamımda gerek müzik hayatımda bana çok şey katan müstesna bir insan.
Genco Arı, Ozan Turgut gibi çok değerli müzisyenlerle birlikte çalışıyorsunuz. GTR müziğin başarılı müzisyeni Birkan Nasuhoğlu ve Serkan Emre Çiftçi ile iki düete imza attınız. Bu isimlerin albüme ve müzik hayatınıza katkıları hakkında neler söylemek istersiniz?
Gökhan Türkmen: Saydığınız isimler hayatıma dokunan dostlarım. Onlarla birlikte yürüdüğümüz için çok şanslıyız diyebilirim. Birkan Nasuhoğlu üretken ve disiplinli bir müzisyen, onun gün geçtikçe artan başarısıyla ayrı bir mutlu oluyorum. 2 şarkımız “Gülmedi Kader” ve “Aşkın Enkazı” albümde yer alıyor.
Serkan Emre Çiftçi ise yıllardır GT Band orkestramızda birlikte yürüdüğümüz trompet sanatçısı dostum. Kendisiyle olan düetimiz Romantik Albümünde yer almıyor, 2020 yazında “Yüzüme Vurma” şarkısıyla doğanın sesine bu pandemi sürecinde dikkati çekmek ve ses getirmek istedik. Amacımıza da ulaşarak aynı zamanda “Melis Özsoysal Korusu” orman projesini bu şarkıyla başlattık. Bizim için çok değerli bir proje.
Albümde yer alan Kağıt ve Fransızca versiyonu BoutD’Histoire daha önce yayınladığınız parçalar arasındaydı. Bu çerçevede Fransız sanatına olan ilginizden bahseder misiniz? Dinleyicilerinizin karşısına yine Fransızca ya da farklı dillerde yeni projelerle çıkacak mısınız?
Gökhan Türkmen: Uzun yıllardır Fransız Sanatı ile ilgileniyorum. En çok da sinema ve müzik dallarından büyük keyif alıyorum. Çok zengin bir sanat, beslenmeyi gerçekten seviyorum. Şuan öyle bir plan yok ama farklı dillerdeki çalışmalara her zaman açığım, BoutD’Histoire ‘in Kağıt ile uyumu olduğu gibi bir uyum ve ahenk yakalayan her parça için bu söz konusu olabilir. Bakalım, ileride neden olmasın.
Pandemi döneminde üretmeye devam ettiniz. Her ay yeni şarkılar yayınladınız ve bu şarkıları kliplendirdiniz. Bu şarkılar içinde kızınız Nil Rona ile söylediğiniz “Mavi” den bahsedelim. Bir baba ve müzisyen olarak bu şarkı ile ilgili hislerinizi ve aldığınız tepkileri merak ediyoruz.
Gökhan Türkmen: Mavi, kızım Nil Rona ile ilk düetimiz. İnanılmaz heyecanlandığım bir çalışma oldu. Kardeşlik bağları ve güvenini çınar ağacının köklendiği aile temasıyla bütünledik. Kızlarım Nil Rona ve Leyla Ada’nın kardeşlik ilişkisini yansıttık. Harika dönüşler oldu, Nil Rona’nın hem stüdyoda hem de klipteki doğallığı çok keyifliydi.
Temmuz ayında yayınladığınız “Yüzüme Vurma” şarkısına ayrı bir parantez açalım. Sözleri Ozan Turgut’a ait bu parça klibiyle de sözleriyle de insanoğlunun doğa ile girdiği savaşı, gelecekte bizi bekleyen tehlikeleri, buna rağmen duyarsızca tüketmeye devam edişimizi yüzümüze vuruyor. Ayrıca “İnsanız Ayıbı Yok” şarkısında olduğu gibi güzel bir sosyal sorumluluk projesinin de parçası. Ayrıntılarını biraz açıklar mısınız?
Gökhan Türkmen: Biz yıllar önce bir projeye başlamıştık sevgili kardeşim Ozan Turgut’un kız kardeşini kaybetmemizin ardından onu yaşatmak amacıyla “Vay Halimize”, “İnsanız Ayıbı Yok” şarkılarımızın dijital gelirlerini Ege Orman Vakfı’na aktararak “Melike Turgut Korusu” nu orman statüsüne getirdik. Aynı şekilde yine talihsiz bir şekilde kaybettiğimiz “Melis Özsoysal Korusu”na “Yüzüme Vurma” projesiyle başladık. Serkan Emre Çiftçi ile düet yaptığımız şarkı, pandemi sürecinde Ozan’dan sözlere bizden müziğe döküldü.
Dünyanın salgın süreciyle fark ettiğimiz şey kendi kendini yenilediği oldu. Bu süreçte biz insanlar da kafeslerimize evlerimize mahkum olduk. Aslında onların yaşamına müdahale ettiğimiz, ormanlarına yol yaptığımız güzelim canlıların evlerinin üzerine ev kurduk. Biz doğanın sesi olmak istedik, isyanını duyurmayı amaçladık. Bunu da gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz.
Estetik kaygılarınızın yüksek olduğunu biliyoruz. Her klibiniz kısa film tadında her albüm kapağı görseli çok özel. Murat Joker imzasını taşıyan “Derdim” şarkısının klibi bu açıdan dinleyicilerinizden tam not aldı. Yeni klipler ve bizi bekleyen sürpriz içerikler olacak mı?
Gökhan Türkmen: Teşekkür ederim. Estetik kaygıyla birlikte müzik, söz ve görsel uyumun önemli olduğunu düşünüyorum. Bir şarkının hikayesi, klip kurgusu ve başarılı bir prodüksiyon ile bütünleşince o zaman gerçekten anlamını tamamlıyor. Yeni klipler üzerine çalışıyoruz, Romantik Albümünün kliplendirilmeyen 3 şarkısı kaldı. Biz bunlar üzerine çalışıyoruz. Yeni yıl ile birlikte dilerim tamamlayacağız.
11. Yıla özel “11” albümünüz tarihi Abbey Road stüdyolarında hazırlanmıştı. Bu albümün plak çalışması da aynı stüdyo işbirliğinde yayınlanacak. Beatles’ın Pink Floyd’un geçtiği bu tarihi stüdyo ile çalışmak sizin için ne anlam ifade ediyor?
Gökhan Türkmen: Plak‘tan çok Abbey Road‘da bir şarkı kaydetmek veya yaptığım bir eserin o stüdyo etiketiyle çıkıyor olması çok eskiden beri tahayyül ettiğim bir şeydi. Hayallerimi bir bir gerçekleştirebildiğim ve devamının da geleceğini bildiğim için çok gururlu ve mutluyum.
GTR müzikten bahsedelim. Kısa zamanda önemli işlere imza attınız. Özgün müziği destekleyen bir kuruluş. Bugün dijital dünyanın gelişimi “bağımsız müzik” kavramını yarattı. “Bağımsız müzik” tanımı ile ilgili neler düşünüyorsunuz? GTR müziği bu tanımın neresinde görüyorsunuz?
Gökhan Türkmen: Müziğin ve sanatın kendisi bence bağımsız olmalıdır diye düşünüyorum. Sanatçının ürettiği eserleri kendi hür iradesiyle yayınlayabiliyor olması çok büyük şans. Bizim de yaptığımız çok da farklı değil aslında. Bizim için en önemli şey çalıştığımız sanatçı dostlarımızın mutluluğu, özgürlüğü, rahatı ve bağımsızlığıdır. Bir karakteri olan sanatını dilediği gibi sunabilme olanağı sağlayan bir şirketiz ve bununla gurur duyuyoruz. Müzik için, sanat için ve bunu hakkaniyetiyle yapan sanatçılar için tüm çabamız. Öyle de olmaya devam edecektir.
Covid-19 salgını müzik sektörüne büyük darbe vurdu. Pek çok müzisyen, sahne emekçisi maddi-manevi zorluklar yaşadı. Bu zorlu dönem sizi ve üretim sürecinizi ne yönde etkiledi?
Gökhan Türkmen: Müzik sektörünü tüm dünyada etkileyen bir süreçteyiz. Herkesin bir şekilde yara aldığı bir dönemdeyiz. Mental yorgunluğun en fazla olduğu bu zamanlarda sağlıklı ve güvende olmak önceliğimiz, ardından da zihni beslemek, üretmek, üretmek… tek yaptığım buydu aslında. Hem şarkılarımı yayımladık, hem yeni projeler ürettik 2021 için, hem dijital konserler verdik hem de yeni müzikler yapmaya devam ettik. Aslında verimli bir dönem geçiyorum diyebilirim.
Bu konu ile ilgili çeşitli projeler üretildi. Harun Tekin’in girişimi ile biletli online konserler düzenlendi. Biletli online konserlerin gelecekte sürekliliği olacağını düşünüyor musunuz? Sizin böyle bir online konser planınız var mı?
Gökhan Türkmen: Bahsettiğim gibi, pandemi sürecinde onlarca konser verdim dijital platformlardan. Yüzbinlerce dinleyici ile birlikteydik. Her şey mümkün, dijital bir dünyaya ayak uydururken biletli online konserlerin olmayacağını düşünmek biraz saflık olur aslında. Her şey normalleşse bile devam edebilir. Zaman ne gösterecek bilmiyoruz. Şuan 2021 projelerine çalışıyoruz, dijital konser olursa elbet haberiniz olacak
Daha önce idolünüzün Barış Manço olduğunuz söylemiştiniz. Renkli klipleriniz, müzikte yenilik arayışınız, sahne görsellerine önem verişiniz bunu destekliyor. Bu açıdan Barış Manço bir marka olarak sizin için ne anlam ifade ediyor?
Gökhan Türkmen: Aslına bakarsanız çok şey. Markanın karşılığı benim için. Çünkü çabasıyla, samimiyetiyle, ozanlığıyla, yaşayışıyla ve tüm hayatıyla bunu hakeden eşsiz bir sanatçı. Onun kültürüne, cesaretine ve erdemine hep hayran oldum… Müziği benim için hep sonra gelmiştir.
Son olarak instagram hesabınızda yazan not ile bitirelim. Fransızca “Plan yapma, Hayal et!” mesajınıza istinaden buradan sizi takip eden, hayallerinin peşinde olan gençlere ne söylemek istersiniz?
Gökhan Türkmen: Durmaksızın kendinizi geliştirin, öğrenin, üretin, yardım edin ve her zaman paylaşın. Bilginizi paylaştıkça ideallerinize ulaşırsınız. Bir tek bunu söyleyebilirim.
Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Albümün yolu açık, dinleyicisi bol olsun 🙂
GÖKHAN TÜRKMEN VE MÜZİK HAYATI
Gökhan Türkmen 1983 İstanbul doğumlu. 14 yaşında yakın arkadaşının gitar çalmaya başlamasıyla müzik hayatına giriş yaptı diyebiliriz. Kendi şarkılarına söz-müzik yazmaya henüz 16 yaşında başladı. O günlerden itibaren müziğin hayatının ayrılmaz bir parçası olacağına karar vermişti. Kocaeli üniversitesi Endüstriyel Yönetim bölümünden mezun olsa da kariyerinin müzik ekseninde şekillenmesi kaçınılmazdı.
İnternette büyük ses getiren “Büyük İnsan” şarkısının sözlerinde kuzeni Serkan Söylemez imzası bulunmaktaydı. Şarkının dilden dile dolanıp sadece Youtube’da 5 milyon kişilik dinlenme sayısına ulaştı. Gökhan Türkmen ismi o günden itibaren profesyonel olarak müzik yolculuğuna devam etti.
2008 yılında Büyük İnsan, 2010 yılında Biraz Ayrılık albümlerini yayınladı. Aradan iki yıl geçtikten sonra “Ara” isimli EP’de yer alan “Bitmesin” isimli şarkısı 11 hafta boyunca listelerde bir numarada yer aldı. 2014 yılında çıkan En Baştan albümünden “Çatı Katı” video klibi 50 milyon izlenme sayısını geçti.
Müzik yolculuğuna yeni başarılarla devam ederken kendi müzik çalışmalarını daha özgür ve bağımsız şekilde yapabilmek adına GTR müzik yapım şirketini kurdu. Bir müzisyen olarak sektörün artı ve eksilerini gördükten sonra ortaya çıkan bu şirket zamanla GTR Media GTR Jingle GTR Deney Evi gibi çeşitli özel alanlara da evrilerek büyüdü. Genç, özgün karakterli ve müzik olarak da özgün müzik yapan insanların bir arada olması amacıyla kurulan bu oluşum içinde pek çok sanatçının kendini rahatlıkla ifade edebildiği ve başarı sağladığı bir ortam sağladı.
Müziğin prodüksiyon kısmıyla da yakından ilgilendi. Aynı zamanda üretmeye durmaksızın devam etti. 2015’te Murat Joker’in yönetmenliğinde klip çektiği “Taş” şarkısı çok sevildi. Ayşegül Aldinç ile “Durum Leyla” ve Harun Kolçak ile “Yanımda Kal” şarkılarında ortak çalışmalarda bulundu.
Ürettikleri, hit şarkıları, albümleri saymakla bitmez. Fakat biz Gökhan Türkmen’i farklı bir açıdan daha takdir ediyoruz. Doğaya ve çevre sorunlarına karşı özel ilgisi nedeniyle pek çok sosyal sorumluluk projesinde başroldeydi. 2016 Ağustos’unda “Vay Halimize” şarkısına Tuz Gölünde çektiği klip verdiği mesaj ve görselliğiyle oldukça dikkat çekiciydi. İnsanın doğaya verdiği zararın bizi distopik bir geleceğe taşıyacağını o günlerden tahmin etmiş ve uyarmışçasına güzel bir şarkı vardı karşımızda. Bugün dünyaya verdiğimiz zararın bedelini Covid-19 gibi bir salgınının yaşattıkları ile ağır bir şekilde ödüyoruz. Ve ders almadığımız sürece gerçekten Vay Halimize…
Çevre konusundaki projeleri aralıksız devam etti. 2017 yılında yayınlanan “Sessiz” albümünde yer alan İnsanız Ayıbı Yok parçası bu anlamda çok özel bir yere sahip. ‘İnsanız Ayıbı Yok” adlı şarkıyı ve kitabı, yakın dostları olan söz yazarı Ozan Turgut’un 2011 yılında kaybettiği kız kardeşi Melike Turgut’un anısına ithaf eden Gökhan Türkmen ve Aret Vartanyan, dijital ortamda tıklanan her klip gösteriminden ve satılan her kitaptan toplanacak olan gelirin bir kısmı Melike Turgut adına Ege Orman Vakfı’nda oluşturulan fidanlığa aktardı.
Bir röportajında “her şeyden çok çabuk sıkılabilen bir adamım ben. O yüzden de benim için hayat içerisinde bir şeylerin değişim içinde olması güzel.” diyen Gökhan Türkmen bu düşüncesine paralel şekilde her zaman müzikte de mümkün olan yeniliklerin ve denemelerin peşine düşmüş bir müzisyen. “Synesthesia” tekniği ile şarkılar yayınladı. Bu özel çalışmalar da sanatçının sıkı takipçilerinden tam not almıştı.
Gökhan Türkmen 11. sanat yılını İngiltere’deki tarihi Abbey Road stüdyolarında kaydettiği “11” isimli bir plakla kutladı. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını süresince de üretimlerine ara vermeyen Türkmen neredeyse her ay bir şarkı yayınlayarak müzikseverleri müziğinden mahrum bırakmadı. Birkan Nasuhoğlu ile ortak çalışmaları “Gülmedi Kader”, “Aşkın Enkazı” çok sevildi.
“Yüzüme Vurma” Serkan Emre Çiftçi ile birlikte yine doğal yaşama sahip çıkan Melis Özsoysal Korusu’nu yeşertmek için yayınlanmış özel şarkılardan biri oldu.
Gökhan Türkmen son olarak “Romantik” albümüyle yeniden dinleyicisiyle buluştu. Albüme tüm dijital platformlardan ulaşılabilir. Tüm müzikseverlere keyifli dinlemeler.