Öğrenme, bilinçli şekilde yapıldığı gibi bilinçsiz şekilde de meydana gelebilir. Gizil öğrenmeler, ihtiyaç duyuluncaya -davranışa dönüşünceye- kadar bellekte saklanırlar. Birey bile bazen bu durumda “ben bunu nereden öğrendim” gibi bir şaşkınlıkla karşı karşıya kalabilir.
Haydi gelin bunun biraz derinine inelim:
1930 yılında Tolman ve Honzik bir deney yaparlar. Yaptıkları deneyde, farelerden oluşan bir gruba, bir labirent içerisinde her bir başarılı koşuyu takiben yiyecek ödülü verirler. On gün boyunca kendini tekrar eden bu işlemde Tolman ve Honzik, farelerin hızının arttığını gözler ve hata sıklıklarının da azaldığını fark eder. Farelerden oluşan ikinci gruba gelince: Onlar için ilerleyecekleri labirente herhangi bir yiyecek yerleştirilmemiştir. Labirentte her gün zaman harcadıktan sonra, bu gruptaki fareler labirenti dolaşmışlar ve daha sonra da kafeslerinin yolunu tutmuşlardır. Bu grubun hızında yahut hata sayısında ise değişime rastlanmamıştır. Bu bağlamda Tolman ve Honzik, ödüllendirilen grupta öğrenmenin hızla gerçekleştiğini; diğer gruptaysa herhangi bir değişiklik olmadığını görmüşlerdir. Buna nazaran her iki grup da labirenti öğrenmiştir. Yalnızca bunu göstermek için bir sebepleri yoktur. Daha sonra, ödüllendirilmeyen bir grup fareye de ödül tekniği uygulanmış, yine bu farelerin öğrenme hızlarındaki artış ve hata sayılarındaki azalma gözler önüne serilmiştir. Çünkü ödüllendirilmemiş denemeler, tekrarlar esnasında gizil öğrenme gerçekleştirmiştir.
Hayatımızın birçok noktasında Hızır gibi imdadımıza yetişen, çoğu zaman nasıl hatırladığımıza bile anlam veremediğimiz bu öğrenmenin de dayanağı budur.
Kaynak: Edward Chace Tolman ve Bilişsel Davranışçılık- Psikoloji Günlüğü