Hiç akıllılık ve delilik üzerine düşündünüz mü?
Size, bu kavramlar üzerine düşünen ve “Eğer akıllılık ve delilik diye bir şey varsa bunları nasıl ayırt edebiliriz, ayırt etmede kullandığımız kriterler bilimsel mi” sorularından yola çıkarak yaptığı deneyle yıllarca konuşulan birinden, Dr. David L. Rosenhan’dan bahsedeceğim.
Hukuk ve psikoloji profesörü olan Rosenhan, hem akıl hastalıklarının tanısında kullanılacak kriterleri hem de yargılamayı düzenleyen yasalara psikolojinin girmesi ve jüri seçimlerinde de bu bilim dalından yararlanılması gibi devrim niteliğindeki değişikliklere önayak olmuştur.
ROSENHAN DENEYİ
Herhangi bir hastalığı bulunmayan, Rosenhan dahil 8 kişi (3 psikolog, 1 psikiyatr, 1 pedagog, 1 ressam, 1 ev hanımı ve 1 öğrenci) farklı farklı akıl hastanelerine değişik sesler duydukları gerekçesiyle başvuruyorlar. Kliniğe kabul edildikten sonra ise normal yaşamlarına dönerek bir rahatsızlıkları kalmadığını belirtiyorlar fakat hiçbiri taburcu edilmiyor ve en erken çıkarılan kişi bile akıl hastanesinde 7 gün geçiriyor. İlaçlarla desteklenen tedavide en uzun kalan kişinin ise 52 günü akıl hastanesinde geçiyor. Bu süre zarfında işlerin varacağı yeri görmek isteyen Rosenhan, deneyi açıklamıyor.
Bu sekiz kişiden yedisine şizofreni, bir tanesine de manik depresif psikoz tanısı koyuluyor. 7 günün sonunda dışarı çıkan kişi bile şizofrenisi “gerilemiş” teşhisi alıyor. Yani, tam bir iyileşmenin kabulü söz konusu olmuyor.
İlginç olan ise bu kişilerin hastanedeyken gerçek hastalardan “Sen deli değilsin, doktorsun. Bizi gözetlemeye geldin” gibi tepkiler almış olması.
Deneyin sonunda Rosenhan, sistemi kötülediği gerekçesiyle çok tepki alıyor. Eleştiren hastanelerden birisi Rosenhan’a, kendilerinin sahte hastaları ayırt edebileceğini söyleyerek meydan okuyor. Rosenhan bu meydan okumayı kabul ediyor ve üç aylık bir süre belirleniyor.
Hastane, üç ay içerisindeki 193 başvurunun 41 tanesinin yüksek şüpheli olduğunu, 19 tanesinin ise Rosenhan tarafından gönderildiğini söylüyor. Rosenhan ise hastaneye, üç ay içerisinde kimseyi göndermediğini açıklıyor.
“İkiden fazla psikiyatri uzmanının normal zannettiği, buna rağmen kliniğe yatırılan 19 kişi gerçekte normal miydi yoksa akıl hastası mı; Hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Psikiyatri kliniklerinde akıl sağlığı yerinde olanla olmayanı ayıramadığımız apaçık ortada.”
Rosenhan
Bu olaydan sonra Amerikan Psikiyatri Derneği, “Akıl Hastalıkları Tanı Kılavuzu”nu tamamen değiştiriyor. Akıl hastanelerinde de birçok değişiklik yapılıyor.
“Bir insanın adı deliye çıkarsa yaptığı her şey deliliğine verilir. Mantıklı itirazlar inkârdır, geçerli korkular paranoyadır.”
Shutter Island