Ejderha, dünya genelinde Çin mitolojisi ve sanatına ait olarak görülse de Türk mitolojisi ve sanatında da büyük yer tutar. Bu masal hayvanı, yer-su ve gök unsurlarına bağlı olarak geniş bir alanda karşımıza çıkar.
Türk halk anlatılarında; efsane ve masallarda da ejderha motifiyle karşılaşılır. Ejderha, bir Türk destanı olan Saltuk-Nâme’de: “Ejderha şeklen tavusa benzer; kanatları horoza, ayakları arslana, kuyruğu horozunkine benzer… Cüssesi dahi bir deve kadar var. Havaya kanat açup uçdı kim...” cümleleri ile ifade edilmiştir.
Türklerde özellikle erken dönemlerde refah, bereket, güç ve kuvvet simgesi olarak kabul edilen efsanevi yaratık, Ön Asya kültürleriyle ilişkiye geçilmesiyle bu anlamlarında zayıflama görülmüş ve daha çok kötülüğün simgesi olarak atfedilmeye başlamıştır.
Türk kozmolojisinde yer ejderi ve gök ejderinden söz edilir. Yer altında ya da derin sularda bulunan yer ejderi, bahar dönümünde yer altından çıkar, pulları ve boynuzları oluşarak gökyüzüne yükselir ve bulutların arasına karışıyordu. Böylece yağmur yağmasını sağlayarak bereket ve refahın oluşmasına katkı sağlıyordu.
Çin mitolojisinde imparatorluk simgesi olan ve bazen hayat iksiri mitleriyle de ilişkilendirilen ejder bu yönüyle de Türkleri etkilemiş, Türk mitolojisinde su, bolluk ve yeniden doğuşun timsali sayılmıştır. Ayrıca ejderha Türk hayvan takviminde de yıl simgesi olarak kullanılmış ve bahtlı yıllardan sayılmıştır.
Ejderha, Kıpçak Türklerinde aile ocağının koruyucusu olarak değerlendirilmiştir. .Asya Hun hükümdarı Mo-tun’un soyunun ejderhaya dayandığına inanılmıştır. Türk topluluklarında ise Saka dövüşçülerinden Karahanlı dövüşçülere kadar askerlerin ejderhayı simgeleyen kurdeleleri atlarının yanına asmaları esasen suyun koruyucusu olarak algılanan ejderhanın halk anlatılarındaki önemini de ortaya koymaktadır.
Uygur devrinde olumlu bir simge olmaya devam eden ejderin bazı ilahlarla ilgili olduğu anlaşılıyor. Gök çarkını bir çift ejderin çevirdiği düşünülüyordu.
Ortaçağ Türk metinlerinde ejderin çeşitli alegorik da ifade etmek için kullanıldığı görülüyor; Hükümdarlarla ilgili olarak ele alınıyorsa iktidarın; din, tasavvuf gibi konularla ilgiliyse dünyanın insanı yolundan saptıran tuzaklarını vb. ifade eder.
Kaynakça:
1- Çoruhlu, Yaşar, Türk Mİtolojisnin Ana Hatları, 1, Mitoloji2. Arkeoloji 3. Sanat Tarihi
2- Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi (IJHE), Cilt 5, Sayı 11, S. 482–493.