Ciddi Müzik – Caz

Neden caz dinlemiyoruz biliyor musunuz?

Çünkü Yıldız Tilbe caz yapmıyor. Benim şahsi düşüncem bu. 🙂 Belki de ülkemizde popüler kültüre henüz kurban gitmediği içindir. Ya da cazda twerk yapmadığımız için mi, yoksa bir Survivor yarışması olmadığı için mi? Size daha fazla soru yöneltebilirim, sevgili okurlarım. Eminim ki hayal gücünüz çok geniştir. Şimdi sizinle biraz da cazın tarihine ufak bir yolculuğa çıkalım.

Caz, Afrika-Amerikan ve Batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Çoklu ritim ve atışmalarla olur. Atışma dediysek, bizdeki âşıklar atışması değil tabii! Ciddi bir müzik olduğu kadar enfes bir doğaçlamadır ki birkaç müzik türünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Caz için her ne kadar “Amerika’da doğdu” dense de aslında kökeni Afrika’dır. Daha önce okuduğum bir kaynakta şöyle diyordu: “Caz ilk olarak Afrika’dan getirilen kölelerin, Amerika’nın güneyindeki pamuk tarlalarında ve demir yollarında çalışırken söyledikleri şarkılardan doğdu.” Bu şarkılar, genellikle kötü koşullarda çalışmak ve yaşamak zorunda kalan kölelerin duygularını dile getirirken bir yandan da onlara belirli bir çalışma temposu sağlıyordu. Belki de caz, Amerika’ya yapılan bir ağıttır…

Caz aslında bir solo işidir. Bir şarkıyı herhangi bir sanatçıdan dinlediğinizde emin olabilirsiniz ki çok farklı şeyler hissedebilirsiniz. Dediğim gibi, solo işi olduğu için herkes kendi rengini, yorumunu ve baharatını katıyor.

Herkesten farklı harmanlanmış şekilde aynı şarkının bambaşka versiyonlarını dinleyebiliyorsunuz. Yanlış anlamayın, sevgili okurlarım, ülkemizdeki Türk sanat musikisi şarkılarının rock’a çevrilmesi gibi değil; kendi çizgisinde farklı tınılar ve renklerden bahsediyorum.

Billie Holiday

Caz hakkında araştırma yaparken, elinin hamuruyla bu işe el atıp zirveye çıkan bir kadınla tanıştım. Çoğu cazsever onu “Lady Day” ve “cazın büyülü sesi” olarak biliyor. Asıl adı Billie Holiday olan bu sanatçının hayatını okudukça cazın gerçekten bir ağıt olduğuna inanmaya başladım. Billie Holiday, gezgin bir müzisyen babanın kızıydı. 11 yaşında tecavüze uğrayınca bir Katolik okuluna yatılı olarak verilmiş. 14 yaşında tekrar tecavüze uğramış, 16 yaşında hayat kadını olmuş. 18 yaşına gelince çalıştığı kulüplerde şarkı söylemeye başlamış. İşte spot ışıkları ona o sıra gülmeye başlamış. John Hammond tarafından keşfedilmiş.

Caz, caz, caz…

Blues türünü kendine yaşam tarzı edinen Holiday, mesleğinde kısa sürede başarı elde etmiş ve caz tarihinin en önemli sanatçılarından biri olmuştur. Bestelerinden mi, sesinden mi, yoksa hayatından mı bilmiyorum ama birçok caz sanatçısına ilham kaynağı olmuştur. Summertime gibi bazı yorumları klasikler arasına girmiştir. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Caz dünyasına girdikçe, caz dinlemediğim günlere üzüldüm. Trajedi dolu, darmadağın olmuş bir sürü hayatın sesini dinledim. Gerçekten neden caz dinlemiyoruz? Ya da dinliyoruz da bunun caz olduğunu mu bilmiyoruz?

Bence artık caz, bir virüs gibi yayılmalı. Bu arada, ülkemizin en iyi caz yapan kadınlarından birinin Jehan Barbur olduğunu biliyor muydunuz? Bu yazıdan sonra Jehan Barbur ile caz dinlemeye başlayabilirsiniz.

Türkiye’de aslında caz müziğiyle ilgili çeşitli etkinlikler yapılıyor. “Neden caz dinlemiyoruz?” desek de caz dinleyen bir kitleye sahibiz. Ülkemiz birçok caz grubuna ve sanatçısına ev sahipliği yapıyor ve bazıları da aramızda yaşıyor. Size bunlardan birinin Bülent Ortaçgil ve Birsen Tezer olduğunu söylesem inanır mısınız?

İnanın, burada ciddi bir müzik yapıyoruz. Dünya çapındaki caz sanatçıları hakkında bilgi vermeyi isterdim ama önce ülkemizdeki güzide caz sanatçılarımızdan bahsetmek istiyorum. Şimdi, naçizane yazımı okurken Jehan Barbur’un “Aşk Bitti” şarkısını açın ve öyle devam edin okumaya…

Jehan Barbur’dan çok bahsettik; öyleyse bu güzel kadınla devam edelim. Jehan İstiklal Barbur (d. 12 Nisan 1980, Beyrut, Lübnan), Hristiyan Arap asıllı Türk şarkıcı-şarkı yazarıdır. 2002’de profesyonel müzik hayatına başlamak için Ankara’dan İstanbul’a taşınan sanatçı, ilk olarak farklı gruplarda pop ve caz repertuvarları ile vokalist olarak yer aldı. Ailesi İskenderun’da yaşayan Jehan Barbur, annesinin Beyrut’taki tıbbi koşulların daha elverişli olduğu düşüncesi sebebiyle bu şehirde dünyaya gelmiştir. Doğumundan hemen sonra tüm çocukluğunu geçireceği İskenderun’a dönen Barbur, Ankara’daki üniversite eğitimine dek İskenderun’da ikamet etmiştir. Çocukluğundan beri müziğe karşı ilgisi olan Barbur, babasının konservatuvara izin vermemesi sebebiyle Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümüne burslu olarak yerleşmiştir. Üniversite yıllarında amatör olarak tiyatro ve müzikle ilgilenmiştir. 2002 yılında mezun olmuştur. Babası her ne kadar konservatuvar okumasına mâni olsa da Barbur inandı ve bize kadife sesini duyurmaya başladı. Acaba bu postmodern zamanın ninnilerinin sahibi olabilir mi? Bu değerli müzisyenimizin sesinin girdabına her kapıldığımda, duvardan duvara değil de pamuklara çarpıyorum. Nasıl oluyor da içinde bulunduğum girdap birden pamuk hissi uyandırıyor? Caz da böyle başlamadı mı; pamuk tarlasında?

Daha da sayarsak Birsen Tezer, Elif Çağlar, Jülide Özçelik, Sibel Köse, Fatima Spar, Ayten Alpman ve Şenay Lambaoğlu gibi isimler de sıralanabilir. Umudum, çoğalmaları yönünde. Her biri eşsiz seslere sahip ve dinlemekten zevk aldığım Türk caz vokalleri arasında yer alıyor.

Eminim şu an caz dinlemek için can atıyorsunuz, biliyorum. Size güzel bir liste hazırladım, keyifli dinlemeler. 🙂

AYTEN ALPMAN – SEN BENİM ŞARKILARIMSIN VE ALL OF ME

BİRSEN TEZER – HADİ GEL YANIMA

LOUİS ARMSTRONG – SUMMERTİME

BÜLENT ORTAÇGİL – DENİZE DOĞRU

GARY B.B. COLEMAN – THE SKY İS CRYİN

MİGHTY SAM MCCLAİN – DON’T WORRY ABOUT ME

SİBEL KÖSE – ŞARKICININ ŞARKISI