Kudüs şairi olarak da bildiğimiz Nuri Pakdil bugün gözlerini hayata yumdu. Geçtiğimiz günlerde hastaneye kaldırıldı. Bugün de ne yazık ki bu acı haberler ile yasa boğulduk. Mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun. Bu dünyadan böyle güzel bir şair daha geçip gitti. Ardında bıraktığı o güzel satırlarla hep kalbimizde yaşayacak.
Nuri Pakdil’i tanımayanlar için ondan kısaca bahsetmek istiyorum. Bu denli güzel bir şairin herkes tarafından bilinmesi taraftarıyım. Çoğumuz onu Yedi Güzel Adam’dan tanıyoruz. Kahramanmaraş’ta doğdu. Lisede Hamle isimli bir dergi çıkardı. Bu dergi hayli bir yankı uyandırmıştı tabii ki. Edebiyata da bu şekilde yavaş yavaş adım atmaya başladı. Öğrenim hayatını İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladı. Fakat bilindiği üzere avukatlık yapmadı. Bunun yerine bizlere o güzel mısralarını bıraktı. Necip Fazıl ile tanışması onun hayatını derinden etkiledi. Yazarlık ve şairlik yönünü keşfetmesinde Necip Fazıl’ın hayli bir etkisi var diyebiliriz. Bugüne kadar hiç evlenmediğini biliyoruz. Çünkü o yazmaya aşık birisiydi.
Son olarak o güzel sözlerinden birkaçını sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum.
”Acıyı güzele, kötüyü iyiye çevirmek lazım. Bunu da ancak sanatla yapabiliriz. Ölümsüz olan bir tek o çünkü.”
”Gerçek değil düzme bir dünyaydı okuduğum bütün okullarda önüme konulan. Hayal gücümü harekete geçirmesem yıkılmıştım.”
”Sükût; Dünyanın en uzun cümlesi.”
”Hiç yazılmamış uzun bir destandır annelerin yüzleri.”