Hepimizin aklındaki soru yaşamımız hakkında ne kadar söz sahibi olduğumuz… Bu yaşamı ben seçmedim, başka yerde doğsaydım daha iyi olurdu, neden fakirim, neden sakatım, neden hastayım???… Bu gibi soruları çoğaltabilir ve şikayetlerimizi artırabiliriz… Kısaca belirtmek gerekirse bu yaşamı kaba olarak biz seçtik… Kaba olarak diyorum çünkü özgür iradeye sahibiz.
Bu aynı ihtiyaçlarımız için odun almaya benzer. O odun bizim yaşamımız ve elimizdeki tek malzememiz ve ne yapacağımız bize kalmıştır. O odunla masa yapabilir, sandalye yapabilir, ya da istersek odundan heykel yapabiliriz. Ya da demiriniz olduğunu düşünün. Onunla da masa, sandalye veya heykel yapılabilir… Odunla, demir arasındaki fark içindekilerdir ama siz yine aynı şeyleri yapabilirsiniz. Tanrı’nın gözünde o odundan veya demirden yapılan eşyalar aynıdır. Demir işlemekle, odun işlemek arasında gözüken farksa bizim yaşamımız arasında gözüken farktır. Bazıları hayata odunla gelir, bazılarıysa demirle… O odunu veya demiri işleyip işlememek bize kalmıştır. Ya da onlardan masa, sandalye yapıp yapmamakta. Ama odundan yapılan sandalyeyle demirden yapılan sandalye Tanrı katında aynıdır. Önemli olan onun değeri değil verdiğimiz uğraştır.