Stefan Zweig adını edebiyat tarihine biyografi ustası olarak yazdırmış usta bir yazardır. Zweig’in bana göre en başarılı eserleri biyografi alanında yazmış olduğu eserlerdir. Fransız edebiyatına meraklı bir okur olarak Michel de Montaigne’i daha iyi anlatan bir kaynağa henüz rastlamadığımı söylemek isterim.
Zweig 1881-1942 yılları arasında yaşamış Avusturyalı yazar, çevirmen, düşünür ve gazetecidir. Kültür sanat ve edebiyat alanında iyi bir eğitim almış ola Zweig yazmaya ve üretmeye gençlik yıllarında başlamış ve ölümüne kadar edebiyat dünyasına birçok eser kazandırmıştır.
Bu eserinde de Montaigne’in hayatını, edebi kişiliğini, yazmaya nasıl başladığını bize o kadar güzel aktarıyor ki sıkıcı bir biyografi değil, kurgu tadında okurken keyif veren bir biyografi sunuyor bizlere.
Yalnızlığıyla Mutlu Olan Başarılı Bir Yazar: Montaigne
Montaigne özgürlüğünün peşinde olan, insanlara bağımlı olmayı sevmeyen ve yalnızlığıyla mutlu olan başarılı bir yazardır. Aslında bir kitap yazmak amacıyla değil içini dökmek, kendini dinlemek için herkesten her şeyden uzakta kendini kapattığı bir kulede yazmaya başlamıştır.
Bu sözleriyle özgürlüğe ne kadar düşkün bir insan olduğunu kanıtlıyor aslında. Varlıklı bir insan olan Montaigne özgürlüğüne o kadar düşkündü ki sahip olduğu zenginlik onu tutsak ediyormuş gibi hissetmektedir. Montaigne’in bütün eserlerinde en çok öne çıkan tema “Dünyada en önemli şey kendini bilmektir.” Hayatını maddi varlığı üzerine değil, kendi benliği üzerine kurmuş ve bunu tüm eserlerinde kanıtlamıştır.
En büyük gerçekliğin ölüm olduğunun farkında olan Montaigne söylediğini yapmıştır ve kendi dünyasını inşa etmiştir. Bu sayede bugüne kadar okuyan bir çok insana yol göstermiş olan dünya çağında milyonlarca okunan, ölümünden sonra basılmış olan “Denemeler”‘i yazmıştır. Yazdığı bu güzel eserle hepimize yol gösteren Montaigne’in hayatının da okuyan herkese güzel bir kılavuz olacağından eminim. Kendi benliğini keşfetmek, dünyanın çoğu zaman büyük bir zaman kaybı olabilen günlük koşturmacasından uzaklaşmak ve kendi dünyasını inşa etmek isteyen herkesin ustaca yazılmış ve dilimize sevgili Çağatay Duruk tarafından ustaca çevrilmiş bu eseri mutlaka okuması gerekmektedir.
Sağlıkla kalmanız ve kendi dünyanızı keşfetmeniz dileğiyle.