2.Dünya Savaşının Gidişatını Belirleyen Makine Enigma
Nazilerin kullanmış olduğu bu cihaza. Çözülemez gözüyle bakılıyordu.Fakat kimsenin beklemediği bir dahi çıktı. Enigmanın çözülmesiyle savaşın 2 yıl kısaldığı ve 14 milyon insanın hayatının kurtulduğu tahmin edilmekte.
Enigmanın Çalışma Mantığı
Enigma yaklaşık 10 kg ağırlığında, daktilo benzeri, rotorlu, elektromekanik bir şifreleme cihazıdır. Tuş takımının hemen üst kısmında 26 harften oluşan ışıklı bir pano yer alır. Operatörün her tuşa basımında ışıklı panoda bir harfin ışığı yanar; bu harf, karşılık gelen şifreli karakter olur. Enigma’daki matematiksel fonksiyonlar 26 elemanlı harf kümesindeki permütasyonlardı. Bu permütasyonlar ticari Enigma’da üç rotor ve bir yansıtıcıyla ifade ediliyordu. Her bir rotorun bir tarafında 26 pin, diğer tarafında 26 levha bulunuyordu. Her bir pin, rotorun öbür yüzündeki levhalardan birine içerden bir kablo ile bağlıydı. Böylece bir pinden geçen elektrik akımı rotorun diğer tarafında bir levhadan çıkıyor ve bu da 26 elemanlı bir alfabede bir permütasyon ifade ediyordu. Rotorlar, bir rotorun pinleri diğerinin levhalarına temas edecek şekilde bir çubuk ekseninde, dik konumda yan yana yerleştiriliyor ve en soldaki rotorun levhaları da yansıtıcının pinlerine temas ediyordu. Böylece bir rotorun levhasından geçen elektrik akımı bir sonraki rotorun bu levhaya temas eden pinine atlıyordu. Akım bu şekilde yoluna devam ediyor ve üç rotordan da geçtikten sonra yansıtıcıya ulaşıyordu. Yansıtıcının 26 pini vardı ve kablolarla bu pinler içeriden ikişer ikişer birbirlerine bağlanmışlardı. Böylece bir pinden gelen elektrik akımı diğer bir pinden çıkıp, yansıtıcıya temas eden rotorun başka bir levhasına geri dönüyordu. Akım rotorlardan, rotorların iç telleri üzerinde bu sefer ters yönde ve bambaşka bir yol çizerek tekrar geçiyor ve ardından ışıklı panoya ulaşıyordu. Böylece batarya ile panodaki 26 lambadan biri arasında devre tamamlanmış oluyor ve bu lamba yanıyordu. Tuşa her basıldığında en sağdaki rotor bir harf kayacak şekilde, yani bir turun yirmi altıda biri kadar dönüyor ve böylece içsel permütasyonlar değişmiş oluyordu. En sağdaki rotor bir tur döndüğünde ortadaki bir harflik, ortadaki bir tur döndüğünde en soldaki bir harflik dönüyordu. Bu da oluşan permütasyonlar kümesinin periyodunun son derece yüksek olmasını sağlıyordu. Bir harfi şifreleme için kullanılan bir permütasyon ancak bütün rotorlar birer tam tur döndüğünde, yani 26x26x26=17576 harf şifrelendikten sonra tekrar kullanılıyordu. Böylece pratikte her harf şifrelenişinde farklı bir permütasyon kullanılmış oluyordu. Enigma permütasyonların özelliği involüsyon olmalarıydı, yani harfler karşılıklı olarak birbirlerine gidiyorlardı.
Enigmanın Çözülmesi
Fakat kimsenin beklemediği bir şey oldu Alan Turing adında biri çıkıp enigmayı bir insanın çözemeyeceğini onun yerine başka bir makine kullanmaları gerektiğini söyledi. Başta beraber çalışması gereken insanlardan ayrı çalışarak bu makineyi yapmaya başladı. Daha sonra ekip arkadaşlarıda ona yardım etmeye başladılar. Fakat makine başlarda işe yaramadı. Çünkü almanlar her gün enigmada farklı bir şifreleme kullanıyorlardı ve bunu belli bir zamana göre çözmeleri gerekiyordu. Sonra almanlardan gelen mesajlara bakarken bir şey dikkatlerini çekti bazı kelimeler sürekli aynıydı. Bu yapmış oldukları makinenin enigmayı çözmesini hızlandırdı. Çözmelerine rağmen bunları yaklaşık 2000’lerin başına kadar ingiltere hükümeti bu bilgiyi gizli tuttu. Beş matematikçi bir oda da olasıkları hesapladılar. Kimin öleceğine ve kimin yaşacağına birnevi onlar karar veriyordu. Sadece sayılı insanlar enigmanın çözüldüğünü biliyordu. Bu sayede Almanyanın bundan haberi olmadı ve yeni bir enigma yapmaya da onu değiştirmeye çalışmadılar.