Kim Bu Papyonlu?
Emrah Safa Gürkan, ismini ilk duyunca “Ne bu, üç kişi birleşip şirket mi kurmuş?” demiştim. Şirket olmasa da o bir marka! ESG. Tüm isimlerinin ayrı bir karakteri var desem abarttı olur mu? Emrah hoca türü az bulunan bir tarihçi. Öncelikle hızlı konuşuyor. Hızlı dediğim de 2x. Bir videosunun altında “0,5x’e alırsanız üçüncü dublesini devirmiş İlber Hoca meydana çıkıyor.” yorumunu görmüştüm. İlber hocanın üçüncü dublesinden sonraki halini bilmem lakin Emrah hocanın hızı ancak böyle açıklanıyor, 2x. Peki biz niye seviyoruz ESG’yi? Samimiyeti ile bizden biri ve aynı zamanda cesur. Bu cesurluk, siyasilere cevap vermek veya laf yarıştırmaktan gelmiyor. Emrah hocanın cesareti hepimizin doğru bildiği veya doğru diye öğretilen bilgilere karşı. Bazen “Hadi sen de ne diyorsun.” dedirten doğruları dile getiriyor.
En Büyük Hatası CV’sini İngilizce Yazması
Emrah hocanın geçmişi çok başarılı ve herkese kısmet olmaz. Tam bir entelektüel! Kendisince “hiç yeteneğim yok. Elimde en son bu kaldı bunu yapıyorum.” dese de işini severek yapıyor. Okumasını, yazmasını ve anlatmasını delice seviyor. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi hocamıza büyük bir iyilik yapıp kısa ama Türkçe bir özgeçmiş yazmış.
“Doç. Dr. Emrah Safa Gürkan 2003 yılında Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra, gene aynı üniversitenin Tarih Bölümü’nde Prof. Halil İnalcık’ın danışmanlığında 16. Yüzyılda Batı Akdeniz’de Osmanlı korsanları üzerine hazırladığı tezle 2006 yılında yüksek lisans derecesini aldı. Doktora çalışmalarını 2012 yılında Georgetown Üniversitesi’nde Osmanlı-Habsburg rekabeti çerçevesinde 16. Yüzyıl Akdenizi’nde İstihbarat konusu üzerine tamamladı. Medeniyetler arası diplomasi, saray hizipleri, Osmanlı stratejisi ve karar alma mekanizması, serhat çalışmaları, korsanlık, kölelik ve ihtida konuları üzerine uzmanlaşan Gürkan çeşitli uluslararası dergilerde makaleler yayınladı.”
Merak edenler de hep vardır, hocamızın dil bilgisi de kuvvetli. Anadan doğuma bir Türkçe konuşma yeteneği hepimizde var. Akıcı olarak İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca konuşabilmekte, yazabilmekte ve okumakta. Bunların dışında Portekizcesi de bulunuyor. Osmanlıcaya ve Latinceye de hâkim ve tüm bunlar yetmez gibi Almanca ve Farsçayı da derdini anlatacak kadar biliyor. Sultanın Casusları, Sultanın Korsanları ve Bunu Herkes Bilir adında üç kitabı bulunuyor ve birkaç kitaba da bölümler yazmıştı. Bu kitaplar; Türk Askeri Kültürü, Türklerin Büyükleri ve Türklerin Serüvenleri.
Tüm bunlara rağmen twitter’da hocamıza “Bomboş” ve “Balon” yorumları geliyor.
Olmaz Öyle Saçma Tarih
Çoğumuz Emrah hocayı bu youtube programından tanıdık. Olmaz Öyle Saçma Tarih, Flu TV’nin en güzide, kusura bakmayın İlker hocam, programı. Her bölümünde Emrah hocanın farklı bir konuyu ele almasıyla ilerleyen bir tarih programı. Emrah Hoca hızlı konuşmasının arasına İlker Hoca’dan birkaç soru ile geçiyor program. Programı dinleyerek ne tarih öğrenirsiniz ne de tarihçi olursunuz maalesef. Eğer programı kalem defterle izlerseniz, her bölümde kendinize bir şey katarsınız. Sadece geçen yabancı kelimeleri not alırsanız, kelime dağarcığınıza hediye vermiş olursunuz. Bunları yapmayıp yatarak izleseniz bile bazı konulara yorum şekliniz değişir, gelişir ve yeni bir perspektif kazanırsınız.
Bunu Herkes Bilir: Tarihte Yanlış Sorulara Doğru Cevaplar
Aslında bakarsanız bu başlığa ayrı bir yazı yazılır. Emrah hocanın bu kitabını duymayan, görmeyen kalmadı. Bunu Herkes Bilir, Olmaz Öyle Saçma Tarih programının yazılı versiyonu gibi. Konularda ve serzenişlerde benzerlik fazla. Program hakkında dediklerim bu kitap için de geçerli. Eğer dikkatli ve araştırmacı bir okursanız size birçok kapı açacaktır. Lakin metroda okusanız bile size birtakım şeyi gösterecek ve farklı perspektifler kazandıracaktır. Benim için matbaa ile ilgili olan kısım çok değerli oldu, konuya bakışım verilen bilgiler eşliğinde değişti. Her kesimden insanın okuyup anlayabileceği bir çalışma. Hocamıza ve Kronik Kitap’a bin şükran.