Afet İnan; cumhuriyet dendiğinde ismi ilk akla gelmesi gereken değerlerden biri. Çünkü o çağdaş Türk kadınının eşsiz bir örneği, Türkiye Cumhuriyetinde bugün sahip olduğumuz kadın haklarının hareket önderi, kültür ve dil tarihimizin yılmaz savunucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir arkadaşı, manevi kızı ve kıymetli öğrencisi. Afet İnan, ömrünü cumhuriyetin kazanımlarına adamış, öğrenmeye ve öğretmeye hiç doymamış bir kültür elçisi.
Kıymetli yazar Özlem Özdemir hiçbir dönemde unutulmaması gereken bu örnek karakterli kadının hayat hikayesini kaleme aldı. Özellikle gençler ve çocuklar için hazırladığı iki kitap “Afet” ve “Benim Adım Afet” geçtiğimiz ay Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı. Bu yazımızda bu iki kitabın izinde Afet İnan’ın hayat hikayesini kısaca hatırlayalım yakın tarihimizin bu değerli kahramanını saygıyla analım istiyoruz.
Yıl 1908 Selanik’in Doyran kasabasında orman memuru İsmail Hakkı Bey ve Şehzane Hanım’ın minik kızları dünyaya geliyor; Afet. Bu minik kız ülkede süregelen savaş ortamı, babasının tayinleri dolayısıyla doğar doğmaz kendisini bitmez yolculukların içinde buluyor.
Çalışkan ve meraklı bir çocuktu Afet. Öğrenme azmiyle dolu. Fakat yaşadığı dönem öğrenim hayatının silahlar ve savaşların gölgesinde geçmesine sebep oldu. Balkan savaşları ile başlayan yolculuk bitmeyecek Ankara’da yaşam macerası devam edecekti.
Afet 13 yaşında ilkokulu bitirdi. Fakat devam edebileceği bir okul yoktu. Kurtuluş savaşının en çetin zamanlarının yaşandığı o günlerde eğitim dünyasından uzak kalmak istemeyecekti. Öğretmen olabilmek için girdiği sınav sonucu başarılı oldu ve Elmalı kız okulunda öğretmenliğe başladı.
Yolculuklar peşini bırakmayacaktı Afet’i. Yeni ikameti Bursa’da yeniden öğrencilik hayatına döndü Bursa Kız Öğretmen okuluna devam etti. Yurt dışında eğitim hayatına devam etmek en büyük hayaliydi. Ne ilginçtir ki yıllar tahmininden daha kısa bir sürede onun bu hayaline kavuşturacaktı. Hem de hayal bile edemeyeceği bir şekilde.
Atatürk ile Buluşma
Afet İnan İzmir’de Reddi İlhak okulunda henüz üç haftalık öğretmen iken Mustafa Kemal okulu ziyarete geliyor. Bu ziyaret sırasında Mustafa Kemal ile tanışma şansına kavuşuyor. Atatürk bu genç öğretmenin ailesiyle görüşerek öğrenmeye aç, meraklı ve girişken bu genç kızı koruması altına alıyor.
Afet İnan için hayal bile edemeyeceği günlerin başlangıcı. Çankaya’nın büyülü dünyasına adım attı Afet. Zehra, Rukiye ve Sabiha’nın ablası oldu. Çankaya başlı başına bir okuldu. Afet İnan başöğretmeni Atatürk’ün en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu bile.
Fransızca öğrenmesi için Atatürk tarafından Lozan’a gönderildi. Hayal ettiği şehre. Afet İnan Lozan da eğitim aldığı yıllar içinde medeniyeti gördü, öğrendi, bu dünyanın bir parçası oldu. Kültürel faaliyetlere katıldı. Öğrenimini tamamlayıp Türkiye’ye döndüğünde tam olarak çağdaş ve kültürlü bir hanımefendi olmuştu. Bilgi, birikim ve donanımıyla Atatürk’ün en önemli yardımcılarından biri oldu. Mustafa Kemal’in çalışmalarında ona destek ve zaman zaman fikir arkadaşı oldu.
Afet İnan’ın hayatını yaşadığı anılar şekillendirecekti. Okul kitabında Türklerle ilgili aşağılayıcı ifadelerden duyduğu rahatsızlığı Atatürk’e iletti. Atatürk’ün kendisini bu konuda araştırmalar yapmaya yöneltmesi yine hayatının bir kilometre taşı olacaktı. Afet inan Tarih, Arkeoloji ve Antropoloji alanlarına ilgi duymaya başladı. Onu tarih profesörlüğüne taşıyacak yolun ilk adımları böylece atılmıştı.
Kadın Hakları Konusu
Afet Lozan dönüşü Ankara Musiki Muallim Mektebinde Tarih ve Yurt bilgisi öğretmeni olarak göreve başladı. Bir gün yurt bilgisi dersinde yaptırdığı uygulamalı seçim denemesi sonucu yaşadıkları onu kadın hakları konusunda harekete geçmeye itti. Atatürk ile yaptığı müzakarelerin ardından kolları sıvadı.
Artık kadınların seçme seçilme hakkı, eğitim ve sosyal hayattaki özgürlüklerinin yılmaz savunucusu olacaktı. Medeni ülkelerdeki uygulamaları inceledi, Türk kadınlarının sahip olması gereken sosyal haklar üzerine aylar süren çalışmalar gerçekleştirdi.
4 Nisan 1926 yılında yürürlüğe giren ‘Medeni Kanun’ Türk kadınlarına pek çok açıdan önemli kazanımlar sağlamıştı. Tek eşlilik, evlenmede yaş sınırı, boşanma hakkı, resmi nikah zorunluluğu, miras ve mülkiyet gibi önemli kazanımlar medeni kanun sayesinde cumhuriyete yakışan şekilde yasalarda yerini aldı. Fakat yeterli değildi. Seçme ve seçilme hakkı için mücadele devam edecekti. Afet İnan yaklaşık bir yıllık bir çalışma sonucunda konuya bütünüyle hakim oldu. Devrimlerin halka tanıtılması amacıyla kurulan Türk Ocağında Afet İnan bu konuda bir konuşma yaptı. Böylece halkın ve siyasilerin kadının seçme-seçilme hakkına ilişkin dikkati çekilmişti.
Bu çabalar sonucunda 5 Aralık 1935 tarihinde Anayasa ve Seçim Kanununda yapılan değişiklik ile Türk kadına seçme ve seçilme hakkı verildi. Pek çok gelişmiş ülkenin aksine genç Türkiye Cumhuriyeti kadınları erken bir dönemde demokratik haklarına kavuşmuş oldu. Afet İnan bu sürecin başından sonuna gizli kahramanıydı.
Afet İnan’ın desteği ile ortaya çıkan bir diğer kıymetli eser Mustafa Kemal’in bize bıraktığı en değerli kaynaklardan biri olarak kaldı. “Vatandaş için Medeni Bilgiler” kitabı duyulan kaynak ihtiyacı üzerine ortak çalışmalar sonucu yazıldı.
Tarih Çalışmaları
Afet Çankaya’nın çalışkan, idealist, örnek öğrencisiydi. Bu yüzden Atatürk onu yurt gezilerinde, devrimlerle ilgili çalışmalarda yanından ayırmazdı. Sıra Türk tarihi ile ilgili araştırmalara geldiğinde Afet yine ön saflarda yerini alacaktı.
Türk tarih ve medeniyetinin bilimsel temellerini ortaya çıkarmak ve milli tarihimizin tezini oluşturmak amacıyla Türk Tarih Heyetinin kurucu üyelerinden biri Afet İnan’dı. Bu adım onu ülkemizin ilk kadın tarih profesörü olmasına kadar devam edecek bir yoldu. Türk Tarih Tetkik cemiyeti asbaşkanı olarak pek çok arkeolojik kazıda, araştırmalarda, konferanslarda bulundu. Kazılarda ortaya çıkan tarihi kanıtları dünyaya tanıtmayı, dünyaya Türk tarihini hakkıyla anlatmayı misyon edinmişti. Türk Tarih Tezinin temelini oluşturan “Türk Tarihinin Ana Hatları” isimli eseri kaleme aldı.
1936 yılında Ankara Üniversitesi içinde açılan Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesinde ders verecek nitelikte olabilmek için yine Cenevre Üniversitesinin yolunu tuttu. Bu yıllar boyunca çağdaş ve eğitimli bir Türk kadını olarak Türk Tarihi konusundaki bilimsel çalışmalarını katıldığı toplantı ve konferanslarda yorulmadan anlattı. Avrupa’daki bilim adamları arasında genç Türkiye Cumhuriyetinin doğru anlaşılmasına da yine Afet İnan öncülük etmiş oldu.
Topkapı Sarayının müzeye dönüştürülme çalışmaları sırasında ortaya çıkan heyecan verici bir keşif olan Piri Reis’in Dünya haritasını dünyaya duyuran, bilimsel olarak tanınmasını sağlayan çabaların kahramanı yine bu genç Türk kadını Afet İnan’dı.
Cenevre dönüşü Atatürk’ün hastalığı ilerlemişti. Mustafa Kemal’in son günlerinde biricik kızı yine başucundaydı.
Gidelim Afet, bir orman kenarına gidelim. Her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev, ocaklı bir oda…
Gazi’nin bu güzel hayallerini paylaştığı yegane dostuydu. Atatürk’ün ölümü Afet İnan’ı çokça sarsmış ve üzmüştü. Bir memleket atasını, Afet arkadaşını, öğretmenini, babasını kaybetmişti. Kendine gelebildikten sonra kalan ömrü boyunca da Atatürk’e layık bir evlat olabilmek için durmaksızın çalışmaya devam etti. Önce yine Cenevre üniversitesinde doktorasını yaptı. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya fakültesinde görev aldı. 1950 yılında Cumhuriyetin ilk kadın tarih profesörü ünvanını almıştı bile.
1985 yılında sona eren 76 yıllık yaşamı boyunca yayımladığı makaleler, yazdığı kitaplar, bilimsel araştırmaları, verdiği konferanslar ile Cumhuriyet tarihinde unutulmaz bir ışık olarak yerini aldı.
Afet İnan’ın Hayatına Dair Dikkat Çekici Tüm Detaylar “Afet” Kitabında
Değerli yazar Özlem Özdemir, özetle sunmaya çalıştığım bu Cumhuriyet kadının hayat öyküsünü herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir dille ve sadelikle “Afet” kitabıyla raflara taşıdı. Bununla da kalmadı bu örnek insanı küçük çocukların da hakkıyla tanımasını istediği için “Benim Adım Afet” adıyla harika bir çocuk kitabına imza attı. İki kitapta da Afet İnan’ın yaşamına dair çok değerli anılar, detaylar ve önemli bilgiler yer alıyor. Kitaplığınızda bulunması gereken arşivlik iki eser.
Özlem Özdemir daha önce de “İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları-Öncü Kadınlar/Öncü Erkekler” şeklinde iki kitaplık çok güzel bir seriyi de arşivlere kazandırmıştı.
Öncelikte bu topraklarda yetişmiş vatandaşlar olarak ve özellikle kadın haklarının, özgürlüğün ve kadın olmanın zorluklarını yeniden konuştuğumuz şu günlerde Afet İnan tanımamız gereken en önemli değerlerden biridir. Bu kahraman kadınların mücadelesini okumalı, onların zorluklar ve başarılarla dolu hayat hikayelerini bilmelidir. Böylece çağdaş ve medeni dünyada Türk kadını olarak bilim ve fen ışığında, özgürce var olabiliriz. Bu kahraman insanların izinde belki bizler de geleceğin ilklerini başarabiliriz.