Öfkeli Kalabalık ve Son Feci Bisiklet gruplarından tanıdığımız Erkin Sağsen öncülüğünde kurulan Hend geçtiğimiz günlerde yeni teklisi “İllüzyon” u müzikseverlerin beğenisine sundu.Hend; Farklı tarzı, kendilerine has duruşu ve yenilikçi sounduyla alternatif müzikte yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor. “İllüzyon” teklisinin ardından bu yaratıcı ekibe merak ettiğimiz soruları soruduk ve ortaya keyifli bir röportaj çıktı.
Merhaba sevgili Hend. Sizleri sayfamızda yeniden ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Öncelikle sizi yeni keşfedecekler için Hend Grubunu üyeleriyle birlikte tanıyabilir miyiz?
Teşekkür ederiz. 3 kişilik bir ekibiz. Davulda Tarık Can Sürmen, altyapıda yer yer klavyede ve gitarda Ozan Hatipoğlu, vokalde de Erkin Sağsen var.
Hend projesi fikri nasıl ortaya çıktı? Farklı grup ve çalışmalarda bir arada olan bu üçlünün birlikte farklı bir üretim sürecine girme motivasyonu nedir?
Hend fikri aslında hali hazırda yaptığımız türler dışında başka müzik türleri icra edebilme, deneysel davranabilme özgürlüğü oldu hepimiz için. Başka projelerde daha çok rock temelli işler yaptık; ancak farklı birçok müzik türünü hayranlıkla takip ediyorduk ve denemek istiyorduk. Çok eski projelerde üçümüzün beraber ürettiği çok şarkı vardır; bu yüzden alışkınız zaten birbirimize. Aynı zamanda çok eski arkadaşız. Liseden beri beraberiz. Kısa bir dönem kendi işlerimize yoğunlaştığımız için iş ilişkimizi bitirmek zorunda kaldık ama sonra dön dolaş kürkçü dükkanı misali tekrar üretmeye ve çalışmaya başladık. Kapanıyoruz Ozan Hatipoğlu’nun stüdyosuna dilediğimiz gibi şekillendiriyoruz şarkıları. Bir an için herkes kendi müzik birikimini ortaya atıyor ve keyifli bir aranje süreci oluyor. En büyük motivasyonumuz bu işten keyif almamız olabilir o yüzden.
Bir EP iki teklinin ardından yeni single “İllüzyon” geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Şarkının hikayesini yaratcılarından dinleyebilir miyiz?
Şarkıların hikayelerini anlatmayı pek doğru bulmuyoruz. Her insan kafasında hikayeyi farklı bir yanından görebilir bunu mahvetmek istemeyiz. Bu yüzden üstün körü anlatacak olursak bizim kafamızda oluşan hikaye şöyle bir şey; herkes gibi sıkışmış hissediyoruz. Bunun mantıklı bir açıklamasını ve bu durumdan bir çıkış yolu arıyoruz. Bulunan mantıklı açıklama her şeyin illüzyon olması çıkış yolu da müzik.
Yeni şarkınız Türkiye’deki ilk lo-fi çalışmalarından biri olmasıyla dikkat çekiyor. Müzikal anlamda bu şarkıyı ve diğer Hend parçalarını bir tür olarak tanımlamanız gerekirse neler söylersiniz?
Aslında bu parça tam anlamıyla lo-fi değil. Lo-fi ögeleri barındırıyor. O teknikle, o sound anlayışıyla dizayn edildi sadece. İçersinde rock, indie, elektronik müzik türlerinden ögeler de var. Bu yüzden belli bir janraya ithaf etmekte zorlanıyoruz. Diğer şarkılarda da baskın olan başka başka müzik türleri olmakla beraber durum yine benzer. Belki genel bir tabirle Alternatif müzik diyebiliriz bu yüzden.
“His yok her yanım illüzyon” Bu cümle dinleyici olarak oldukça vurucu geldi bana. Devamında “Ne seçtiğin ne sevdiğin ne bildiğin senin” diyerek cesurca bir tespit var. Gerçekten günümüzde bir duygusal sahtelik söz konusu mu? Size bu şarkıyı yazdıran his nedir?
Duygusal sahtelik kesinlikle yaşıyoruz. Uzun uzun anlatmiyim şarkının çıktığı nokta derdimi anlatıyor yeterince bence. Okuduğum bir kitapta Ivan Pavlov’dan hayvanların tepki üretmek için şartlanabileceklerini kanıtladığından falan bahsediyordu. Davranış biliminin temeli aslında bu ve bu bilim birçok kişi/kurum tarafından toplulukları yönetmek, yönlendirmek için kullanılıyor. Belki de bu bilim dalı daha ortada yokken bu teknikler bilmeden kullanılıyordu. Aslında arka planda seni yöneten, yönlendiren ara ara farkedebildiğin bir sistem var ve bu konuyla ilgili hiçbir şey yapamazsın. Neyse işte böyle aptal aptal düşünürken bir anda normale döndüm kalktım bir çay koydum ve devam ettim. Takip edenler bilir Umut Sarıkaya’nın hayatın anlamını bulan adam karikatürü vardır. Tam o adama dönüştüm. Komik ve ilginç geldi o anki hissiyatım. Anlık bir korku ve “aman sen mi kurtaracaksın dünyayı” hissiyatıyla karışık bir histi. Hoşuma gitti durum ve oradan başladım yazmaya.
Kliplerin kendine has ve farklı konseptler içinde olması giderek Hend imzası haline geliyor. İllüzyon’un klibi de aynı çizgide oldukça başarılı. Klibin fikir ve oluşum sürecine dair detayları öğrenebilir miyiz?
Böyle hissettirebildiysek ne mutlu bize. Klip fikrini diğer kliplerimizi de yöneten Barış Fert buldu. Senaryosunu oturduk konuşa konuşa oluşturduk. O sıralarda oyuncu arkadaşımız Cansu Kurgun’la iletişim kurduk. O da sağolsun gerek oyunculuğuyla gerek disipliniyle bizce çok iyi bir performans ortaya koydu. Görüntü yönetmeni olarak Barış hocamın daha önce “Değişik Zamanlar” filminde de çalıştığı Emre Pekçakır ile çalıştık. Sevgili Beril ve Sina Ateş klip çekimi için bize atölyelerini açtılar. Biz bizeydik çekimde eğlenceli geçti gerçekten. Kurguyu Ozan Özgül ve Barış Fert beraber yaptılar. En son düzenlemeyi Barış hocamla beraber yaptık ve bitirdik klibi.
En son Aralık ayında “Kaygan Yol” u yayımlamıştınız. Dinleyicilerden nasıl geri dönüşler aldınız?
Kimi olumlu Kimi olumsuz dönüş yaptı. Dönüşlere pek takılmıyoruz aslında. İçimizden geldiği gibi keyif aldığımız işler yapıyoruz. Her yeni iş bize bir öncekinden daha iyi geliyorsa kendimizi geliştirmiş sayıyoruz.
Aylardır süren salgın koşullarının tüm müzisyenler için yarattığı sıkıntılar aşikar. Fakat belki de avantajları vardır. Pandemiyi göz önüne alırsak müzik çalışmalarınızı nasıl yürütebildiniz?
Açıkcası biraz zor oldu. İzin çıkartmak kalabalık ortamda bulunamamak sürekli bir hasta olma korkusu işi çok zorlaştırdı. Küçük ekiplerle çalışmamızın artılarını gördük. Normalde de zaten görüştüğümüz insanlarla çalışıyorduk. Evde yapabildiğimiz herşeyi evde yaptık. Geri kalan kısmı stüdyoda hallettik. Bir şekilde idare ettik.
Hend grubunun yayınlanmış tekliler ve yeni şarkılar ile birlikte bir albüm hazırlama fikri var mı? Yoksa projeleriniz günümüz trendi haline gelen “single” halinde mi devam edecek?
Albüm yayınlamak çok istiyoruz; ama ondan önce yapmak istediğimiz bazı şeyler var. Hali hazırda bitmeye yakın birkaç şarkı var. Belki bir canlı performans çekmek istiyoruz. Albüm uzun süren ve gergin bir iş bu yüzden bunları yaptıktan sonra tam konsantre olup albüm sürecine girmek istiyoruz. Kesin yapacağız bir tane; ama ne zaman olur bilemiyoruz .
Son olarak sizi takip eden müzikseverlere ve Absurdizi okuyucularına neler söylemek istersiniz
Bizi dinledikleri, okudukları için teşekkür ederiz. Merak eden olursa yeni işlerimiz için bizi instagram sayfamızdan (hendmusic_) takip edebilirler
Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederiz. En kısa zamanda sağlıklı ve bol müzikli günlerde buluşabilmek dileğiyle sevgiler.