Müzik Listelerinizi Değiştirmenize Neden Olacak Film Önerileri

The Legend of 1900
20. yüzyılın ilk ocak ayında Amerika’ya yolcu taşıyan transatlantik çalışanlarından Makinist Danny gemide bir çocuk bulur. Üzerinde kim ve nereli olduğuna dair herhangi bir ipucu bulunmayan bu çocuğa içinde bulundukları yıl olan 1900 adını verir. Önceleri gemi kaptanından saklanarak gizlice yaşayan 1900, bir gün yeteneğini gizleyemez ve piyanonun başına oturur. Daha sonraları ise piyano çalışı onun yaşarken oluşturacağı güzel bir efsane doğuracaktır.
Piyano sevenler için oldukça iyi işlenmiş, dramaturgisi ince dokunmuş olan film; hem geçtiği dönemi oldukça iyi izah eden hem de yaşadığımız sınırları sorgulamamıza ve onları kırmak için neler yapabiliriz sorularına bizi götürebilecek güzide bir yapım.

Shine

Shine
Avustralyalı piyanist David Helfgoth’un hayatının anlatıldığı bu filmde, onun çocukluk yıllarından başlayan hikâyesine tanıklık ediyoruz. Küçük yaşlarda en küçük hatasında cezalandırılan baskıcı ve otoriter bir baba etkisinde kalan kahramanımız, çok yetenekli olmasına karşın aşılması gereken psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Babasının baskılarına dayanamayan David bulduğu fırsatı değerlendirerek burs fırsatını kullanır ve İngiltere’ye gider. Fakat sorunlar burada da peşini bırakmayacak ve Rahmaninov’un konçertosunu çalabilmek için farklı sorunları çözmesi gerekecektir.

Cadillac Records

Cadillac Records
Blues, Jazz ve Rock’n Roll müziğinden hoşlananların ilgiyle izleyebileceği bir film olan Cadillac Record, aynı isimli müzik şirketi sahibi ünlü Leonard Chess’in yükşelişinin hikâyesini anlatmaktadır. Irkçılık, şiddet ve rekabetin arka planda işlendiği yapım aynı zamanda izleyicilere çaktırmadan tarih dersi veriyor. Cadillac Records, 20. yüzyılın ikinci yarısının Chicago’sunda; Leonard Chess, Muddy Waters, Little Walter, Howlin’ Wolf, Etta James ve Chuck Berry gibi birçok ismin yaşamlarını ve dünya müziğine nasıl yön verdiklerini yansıtmaktadır.

İnside Llewyn Davis

İnside Llewyn Davis
Coen kardeşlerin yapımı olan İnside Llewyn Davis, 1960’lı yılların Vietnam savaşı öncesi New York’unda müzik yapan ve geçimini ondan sağlamak için çabalayan bir müzisyendir. Fakat hayat ona bu izni vermek için onu oldukça zorlar ve zaten patlama yapan Country tarzı müzik piyasası ise neredeyse dolmuş gözükür. Toplum tedirgindir ve yapım, izlerken bunu durumu bize renkler ve insanların tutumları yoluyla hissettirir. Yetenekli olmasına rağmen yine kaybedecek başkarakterlerin olduğu klasik bir Coen filmi midir yoksa sanatçımız Llewyn Davis bu sefer başaracak mıdır?

Once

Once
Kopmuş telleri ve oldukça güçlü bir sesi olan Glen Hansard Dublin sokaklarında şarkı söylerken Çek bir kadınla, kadının ona para vermesi sayesinde tanışır. Babasının tamir dükkânında yarı zamanlı olarak çalışan kahramanımız albüm yapmak ve onu terk eden sevgilisinin ardından Londra’ya gitmek ister, amacı onu geri kazanmaktır. Sokakta tanıştığı Çek kadın Marketa’nın elektrikli süpürgesini tamir edeceğini söyler böylelikle ikili arasında müzikle harmanlanmış dramatik bir hikâye başlar. Her ikisi de sevdiklerinden uzaktır ve hayallerine ulaşabilmeleri için ne yapacaklarını tam olarak bilmezler.
Müzik listenizi ardı ardına değiştirmekten yorulmuş veya yeni bir şeyler arayan insanlar için izlenmesi gereken oldukça samimi bir film. Yönetmenin ilk filmi olan yapım daha sonra çıkaracağı Sing Street ve Begin Again filmlerinin habercisi niteliğindedir.