Duygusal kararlarda ısrarcı olup hiç zarar gördüğünüz oldu mu?
Hemen hemen hepimizin başına gelen ve vazgeçmemizi zorlaştıran bir durumdan, Concorde Yanılımından bahsedeceğim.
Hayatımızın her alanında vermemiz gereken kararlarla karşılaşırız. Aldığımız kararlar geleceğimizi etkiler. Rasyonel bir karar vermek içinse kendimizce kâr- zarar dengesi kurmamız gerekir. Akla dayanan bir karar, fayda sağlanacak seçeneklerin takip edilmesiyle mümkündür ancak her zaman rasyonel davranamayız ve Concorde yanılgısına düşebiliriz.
Concorde yanılımı, kişinin karar verirken gelecekteki faydaları yerine geçmişteki bedelleri düşünmesi ve ona göre hareket etmesidir. Yani -maddi veya manevi- emek verilen bir olguyu terk edememe olayıdır. Maddi durumların yanı sıra insan ilişkilerinde, geçmişte duygusal yatırım yaptığımız için bırakamadığımız durumlarda da ortaya çıkar.
Mutsuz olduğu halde verilen emeklerden dolayı devam eden evlilikler, bahis oyunlarında parasının çoğunu önceki oyunlarda kaybetmiş olan bahisçinin yitirdiklerini geri almak umuduyla son oyunda tüm parasını ortaya koyması, hatta hayvanlarda daha az emek veren tarafın yuvayı daha önce terk etmesi bu duruma örnektir.
Gerçekçi olmayan bir umut beklentisi içerdiği için “Umut Teorisi” de denir. Normalde kişinin hayatını olumlu etkileyen, motivasyonunu arttıran umut, realist olmadığında zaten olumsuz giden olayları düzeltmeyecektir. Olayların olumluya dönmesini beklemek, olumsuz durumun devam etmesine ya da daha kötü sonuçlanmasına sebep olur.
Neden Concorde?
2. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Fransa sesten hızlı gidebilen (süpersonik) bir yolcu uçağı üretmek için çalışmalara başladı. 1962 yılında başlayan proje 7 yıllık bir emek sonucunda “Concorde” isimli jetin ortaya çıkmasıyla tamamlanmış oldu. Fakat üretimi için fazlaca para ve zaman harcanan uçağın performansı beklentilerin çok altındaydı ve başarısız bulundu. Yakıt maliyeti yüksek, yolcu kapasitesi düşük ve güvenlik riski fazlaydı. Buna rağmen normalde iptal edilmesi gereken projeye yapılan yatırım devam ettirildi ve uçak 1976 yılında yolcu taşımaya başladı. Verilen bu karar maddi zarara ve 2000 yılında meydana gelen büyük bir kazanın sonucunda can kayıplarına yol açtı. Bu sonuçlar tahmin edilebilirdi fakat harcanan emeğin çöpe gideceği düşüncesi projenin iptalini engelledi.
Bu uçak daha sonra konu üzerine araştırma yapan davranış bilimleri uzmanlarının “Concorde Yanılımı Teorisi”ne adını vermiş oldu.
Geçmişte yaptığımız yatırımlar ve geleceğe dair umutlarımız arasında kalmak, mantığımız ve duygularımız arasında bir seçim yapmak ne kadar zor olsa da asıl sonucu göz ardı etmemeliyiz. Kararlarımızı gelecek için vermeliyiz, geçmişi meşrulaştırmak için değil.
Kaynakça