Evrimin olup ya da olmaması önemli değil ya da evrimin dinsizliğe ya da ateistlik gibi şeylere yönlendirmesine gerek yok. Çünkü Tanrı’nın varlığını bir kaç mantık işlemi ile öğrenebiliriz. Dünya belirli hesaplar üzerinde dönüyor, mevsimler oluşuyor… Bir yılın 365 gün olması bile bu hesabın Tanrı’nın varlığına götürmesi için yeterli… Bunu bir bilgisayar programı gibi düşünün. Bilgisayar kodların birleşimidir ve bilgisayarın eksiksiz çalışması için her program yerli yerinde olmalıdır. Bilgisayardaki en basit programda bile belirli kodlar vardır… Buradan yola çıkarak yılın 365 gün olması, yaz ve kış, gece ve gündüz, Ay’ın Dünya’nın etrafında belirli hesaplarla dönmesi gibi şeylerin bu programın işleyip hayatımıza etki edip yaşam denen kusursuz programı oluşturması bu örneğe yeterlidir. Yaşamda bir bilgisayar gibi kodlanmış bir yapıttır…
Cebimizde olan telefonlarda en ufak kod eksikliği nasıl iletişimimizi engellerse, yaşamın etrafında dönen her şeyin hesaplı olduğu en basit telefondaki kod eksikliğinin nasıl hayatımızı felç ediyorsa yaşam gibi büyük bir hesaplamanın kusursuz bir matematik, fizik, biyoloji gibi bilimlerle bizim için yaratılmış olduğu bir gerçektir. Ve telefonun yaratıcısı nasıl insansa bizim ve yaşamımızın yaratıcısı Tanrı’dır…
Bugün başlangıcı olmayan bir madde ya da varlık var mı? Yaşamın devamı olan bebekler sperm ile yumurta ile hayata geliyor… Nasıp hesap yapılmadan oluşmayan bilgisayar yoksa yaşamda aynı şekilde bir başlangıca sahiptir. İnsan da yaratıcıya gerek duyar. Telefonlarımızın harikalığına bakıp nasıl Evreni, yaşamı, maddeyi… oluşturan varlığa karşı çıkabiliriz. Etrafımızda gördüğümüz arabaların, bilgisayarlarımızın dinlediğimiz şarkıların bir yaratıcısı olduğunu biliyorsak yaşamın ve evrendeki her şeyin tek bir yaratıcısı olduğunu kabul etmemiz gerekir.