Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesinde yapılan Domuztepe Höyüğü kazısında şaman motifleri barındıran 8 bin yıllık çanak ve çömlekler çıkarıldı.
Domuztepe Höyüğü’nde 1996′ da Amerikan-Alman ekibinin başlattığı kazı çalışmalarını 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil TEKİN üstlendi. 2019 yılında kazı çalışmalarını sonlandırıp kazı alanını kapatan ekip kayda değer bulgular elde etti.
Kazı başkanı Doç. Dr. Halil TEKİN rastlanılan motiflerden en ilginç olanının ‘leopar maskesi’ olduğunu belirterek “Mezopotamya’da ya da bu coğrafyada yakın doğuda, ilk kez karşımıza çıkıyor” dedi.
Doç. Dr. Halil TEKİN :
“Bu boyalı çanak çömleklerin üzerindeki motiflere baktığımızda ise bir öykülerinin olduğunu, anlatmak istedikleri bir konularının olduğunu görüyoruz. Bu konunun başında da Şaman geliyor. Bizim değerlendirdiğimiz bu ama onlar ne diyorlardı bilemiyoruz, yazılı belge henüz yok. Şaman olarak değerlendirdiğimiz motifler görüyoruz. Şaman, ölümle ilgili veya sağlıkla ilgili bölümlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Özellikle 2019 kazılarında gün ışığına çıkarttığımız parçalar arasında kafataslarını anımsatan ama aslında bir maske şeklinde görülen parçalar var. Bunlardan geçmiş yıllarda hem yabancı heyet hem de biz bulmuştuk ama bu yıl ilk kez böyle kedigiller ailesine mensup olduğunu düşündüğümüz bir mask, maske var. Parçalar maalesef çok küçük sahnenin tümünü anlayamıyoruz ama görünen o ki zaten evrensel olarak Şaman, ruhlarla temas kurarken, trans hale geçerken bazen trans haline geçmek istediği hayvan şekline bürünür. Bu, vücuduna tüyler takabildiği gibi çoğunlukla yüzüne geçirdiği maskla olur. Bu figürün leopar olduğunu düşünüyoruz ki Anadolu leoparı bu dönemde yaşıyor bunu pek çok yerden biliyoruz, bunları görebiliyoruz. Bir Şaman’ın leopar maskı takması, Mezopotamya’da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor. Bu yıl ki, 2019’daki en önemli bulgularımızdan bir tanesi bu. Yani Şaman daha önce boğa veya doğrudan insan maskı şeklinde kendini gösteriyorken ilk kez burada leopar veya o aileye mensup bir hayvan şeklinde kendisini gösteriyor.” cümlelerini ekledi.
Asırlardır devam eden insan ırkı göç etse de arkasında gelecek nesillere mutlaka bir iz bir ışık bırakıyor. Belki duyulmak belki anlaşılmak hatta belki (en önemlisi) unutulmamak için. Dünya yok oluncaya dek bizler bizden öncekilerin, bizden sonrakiler bizlerin izleriyle geleceğe ve geçmişe ışık tutmaya devam edecek. Son olarak bu konu hakkında çok sevdiğim 3000 yıllık bir Likya şiirini sizler için buraya bırakıyorum.
"Beni bulamazsan üzülme.
Kestiğim taşları, açtığım yolları, işlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden, parmak izlerimiz değecek birbirine."
İyi okumalar :)